Türk edebiyatında Milli Edebiyat akımı, 1911'de Selanik'te çıkan "Genç Kalemler" dergisiyle başlamıştır. Bu akımın temel amacı; dilde sadeleşme, halk kültürüne yönelme ve milli konuları işleme olarak öne çıkmıştır. Cumhuriyet'in ilanından sonra ise bu zevki ve anlayışı sürdüren önemli şairler yetişmiştir. İşte bu şairler ve özellikleri:
Halk şiiri geleneğinden beslenen Tecer, Anadolu insanının duygularını ve yaşamını yalın bir dille işlemiştir. "Nerdesin" ve "Orda Bir Köy Var Uzakta" gibi şiirleriyle tanınır. Ayrıca halk kültürüne derin ilgisiyle bilinir.
Vatan sevgisi, gurbet ve aşk temalarını işleyen Kamu, hece ölçüsünü başarıyla kullanmıştır. "Gurbet" ve "Bingöl Çobanları" gibi şiirleri, Milli Edebiyat anlayışının devamı niteliğindedir.
Doğa, deniz ve Anadolu temalarını işleyen Uşaklı, lirik bir dil kullanmıştır. "Deniz Hasreti" ve "Yayla Dumanı" gibi şiirleriyle tanınır. Hece ölçüsünü ve halk şiiri geleneğini benimsemiştir.
Anadolu'yu ve tabiat güzelliklerini coşkulu bir dille anlatan Defne, hece ölçüsünü kullanmıştır. "Çamlıca'da Bir Gece" ve "Yeşil Şiirler" gibi eserleri bulunur.
Daha çok "Bu Vatan Kimin?" şiiriyle tanınan Gökyay, vatan sevgisi ve milli duyguları ön planda tutmuştur. Halk edebiyatı geleneğine bağlı kalmıştır.
Anadolu'yu ve Atatürk sevgisini işleyen Çağlar, coşkulu bir üsluba sahiptir. "Faruk Nafiz Çamlıbel" ile birlikte "Onuncu Yıl Marşı"nı yazmıştır.
Bu şairler, Milli Edebiyat'ın temel ilkelerini Cumhuriyet döneminde sürdürmüşler; ancak Garip akımı ve İkinci Yeni gibi yeni şiir hareketlerinin ortaya çıkmasıyla etkileri zamanla azalmıştır. Yine de Türk şiirinde "hecenin beş şairi" dışında, milli duyarlılığı devam ettiren önemli temsilciler olarak edebiyat tarihindeki yerlerini almışlardır.