Milli Mücadelenin Dönemleri
🇹🇷 Milli Mücadelenin Dönemleri: Kurtuluş Savaşı'nın Evreleri
Türk milletinin varoluş mücadelesi olan Milli Mücadele, birbirini takip eden farklı strateji ve ruh hallerini yansıtan dört ana dönemde incelenebilir. Bu dönemler, bir bütün olarak "Kurtuluş Savaşı"nı oluşturur ve her biri zaferin kazanılmasında kritik bir rol oynamıştır.
🕊️ 1. Hazırlık Dönemi (1918 - 1920)
Bu dönem, Mondros Ateşkes Antlaşması'nın imzalanmasıyla başlar ve TBMM'nin açılmasıyla sona erer. İşgallere karşı örgütlenme ve direniş fikrinin filizlendiği, askeri ve siasi alt yapının hazırlandığı evredir.
- Mondros Ateşkes Antlaşması (30 Ekim 1918): Osmanlı Devleti'nin fiilen sona erdiği ve işgallerin önünün açıldığı belge.
- İşgaller ve Cemiyetler: İzmir'in işgali, İstanbul'un işgali gibi olaylar yaşanırken, yurdun dört bir yanında Kuvayımilliye birlikleri ve direniş cemiyetleri kurulmaya başlandı.
- Mustafa Kemal'in Samsun'a Çıkışı (19 Mayıs 1919): Milli Mücadelenin fiili başlangıç noktası kabul edilir.
- Kongreler Dönemi: Amasya Genelgesi, Erzurum Kongresi ve Sivas Kongresi ile "milli irade"ye dayalı yeni bir devletin temelleri atıldı ve "Misak-ı Milli" kararları belirlendi.
- Son Osmanlı Mebusan Meclisi ve Misak-ı Milli'nin Kabulü (28 Ocak 1920): Türk vatanının sınırları resmen ilan edildi.
- TBMM'nin Açılışı (23 Nisan 1920): Milli iradenin tek temsilcisi olan Türkiye Büyük Millet Meclisi açılarak, yeni Türk devletinin kuruluşu resmileşti.
⚔️ 2. Askeri Mücadele (Cepheler) Dönemi (1920 - 1922)
TBMM'nin açılmasından sonra, düzenli orduyla verilen askeri zaferlerin kazanıldığı dönemdir. Bu dönemde hem iç isyanlarla hem de işgalci devletlerin ordularıyla mücadele edilmiştir.
- Doğu Cephesi: Ermenilere karşı verilen mücadele, Gümrü Antlaşması ile sonuçlandı. Bu antlaşma, TBMM'nin uluslararası alandaki ilk siyasi başarısıdır.
- Güney Cephesi: Fransız ve Ermenilere karşı başarıyla verilen mücadele, Kuvayımilliye ruhuyla kazanıldı ve Ankara Antlaşması ile son buldu.
- Batı Cephesi: Milli Mücadelenin en kritik cephesidir.
- I. İnönü Zaferi: Düzenli ordunun ilk zaferi. İtilaf Devletleri'ni Londra Konferansı'na davet etti ve Teşkilat-ı Esasiye Kanunu'nun (ilk anayasa) kabulünü sağladı.
- II. İnönü Zaferi: Yunan taarruzunun bir kez daha durdurulması, Türk milletinin moralini yükseltti.
- Kütahya-Eskişehir Muharebeleri: Ordunun Sakarya Nehri'nin doğusuna çekilmek zorunda kaldığı zorlu bir dönem. Mustafa Kemal'e Başkomutanlık yetkisi verildi ve Tekalif-i Milliye Emirleri yayınlandı.
- Sakarya Meydan Muharebesi (23 Ağustos - 13 Eylül 1921): "Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır" stratejisiyle kazanılan bu zafer, savaşın dönüm noktası oldu. Mustafa Kemal'e "Gazi" unvanı ve "Mareşal" rütbesi verildi.
- Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi (26 Ağustos - 18 Eylül 1922): "Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz'dir, ileri!" emriyle başlayan taarruz, Yunan ordusunun tamamen imha edilmesi ve 9 Eylül'de İzmir'in kurtarılmasıyla sonuçlandı.
📜 3. Diplomasi ve Barış Dönemi (1922 - 1923)
Askeri zaferlerin ardından, bu başarıların siyasi ve hukuki zeminde taçlandırıldığı dönemdir.
- Mudanya Ateşkes Antlaşması (11 Ekim 1922): Silahlı çatışmaları sona erdirdi. Doğu Trakya savaş yapılmadan kazanıldı ve İstanbul, Boğazlar ve Doğu Trakya Türk yönetimine bırakıldı.
- Saltanatın Kaldırılması (1 Kasım 1922): Osmanlı saltanatı resmen sona erdi. Bu kararla, Lozan'a gidecek Türk heyetinin önündeki "iki başlılık" sorunu çözüldü.
- Lozan Barış Antlaşması (24 Temmuz 1923): Yeni Türk devletinin bağımsızlığının ve egemenliğinin uluslararası alanda tescillendiği antlaşmadır. Sevr yerine geçerek, Türkiye Cumhuriyeti'nin "tapusu" niteliğindedir.
🏛️ 4. Türkiye Cumhuriyeti'nin İlanı ve Sonrası (1923 - 1924)
Milli Mücadelenin nihai hedefi olan tam bağımsız Türk devletinin kurumsal olarak inşa edildiği dönemdir.
- Ankara'nın Başkent İlan Edilmesi (13 Ekim 1923)
- Cumhuriyetin İlanı (29 Ekim 1923): Milli egemenlik ilkesi en üst düzeye çıkarılarak, yönetim biçimi resmen "Cumhuriyet" olarak belirlendi. Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk Cumhurbaşkanı seçildi.
- Halifeliğin Kaldırılması (3 Mart 1924): Laik düzene geçişin en önemli adımlarından biri atıldı.
Bu dört dönem, Türk milletinin "Ya istiklal, ya ölüm!" parolasıyla yürüttüğü mücadelenin, örgütlenmeden zafere, zaferden modern bir devletin kuruluşuna uzanan destansı yolculuğunu özetlemektedir.