Asya'nın göbeğinde, geniş bozkırların ve kadim göçebe kültürünün kalbinde yer alan Moğolistan'ın başkenti, Ulan Batur'dur. "Kızıl Kahraman" anlamına gelen bu şehir, ülkenin siyasi, ekonomik ve kültürel merkezi olmakla kalmaz, aynı zamanda geleneksel ile modernin şaşırtıcı bir uyum içinde bir araya geldiği büyüleyici bir metropoldür.
Ulan Batur'un kökenleri, 1639'da kurulan ve zamanla yer değiştiren göçebe bir Budist manastırına (Orgoo) dayanır. Şehir, "Urga" adıyla bilinirken, 20. yüzyılda sosyalist rejimin etkisiyle bugünkü adını almış ve hızlı bir modernleşme sürecine girmiştir. Bugün şehirde, lüks oteller ve alışveriş merkezleriyle yan yana duran geleneksel ger çadırları (yurtlar) bu geçişin en belirgin simgeleridir.
Şehrin en önemli dini merkezi. İçindeki 26.5 metre yüksekliğindeki Megjid Janraisig Heykeli ile ziyaretçileri büyülüyor.
Şehrin kalbi. Çevresinde Parlamento Binası, Opera Binası ve Cengiz Han heykeli bulunur.
Moğolistan'ın son hükümdarı VIII. Bogd Han'ın kışlık sarayı. Değerli sanat eserleri ve tarihi objeler sergilenmektedir.
Moğol İmparatorluğu'ndan günümüze, ülkenin zengin tarihine ve kültürüne ışık tutar.
Ulan Batur, sadece bir başkent değil, bir çelişkiler ve kontrastlar şehridir. Bir tarafta at sırtında geleneksel kıyafetleriyle dolaan insanlar, diğer tarafta hızla gelişen teknoloji ve şehir yaşamı... Dünyanın en kalabalık ve en soğuk başkentlerinden biri olmasına rağmen, hemen dışındaki uçsuz bucaksız bozkırlar ve el değmemiş doğa, şehre eşsiz bir karakter kazandırır. Ulan Batur, Moğolistan'ın ruhunu anlamak için en mükemmel başlangıç noktasıdır.
Sonuç olarak, Moğolistan'ın kalbi, adı "Kızıl Kahraman" olan, soğuk ama sıcak kanlı, modern ama geleneksel, dinamik şehir Ulan Batur'da atmaktadır. 🌄