Mustafa Kemal Atatürk'ün düşünce dünyasını şekillendiren pek çok kaynak vardır. Bu kaynaklar arasında, Türk modernleşmesinin öncü isimleri olan Namık Kemal ve Ziya Gökalp özel bir yere sahiptir. Her biri farklı dönemlerde yaşamış olsalar da, vatan, hürriyet, millet ve modernleşme kavramları üzerine geliştirdikleri fikirler, genç Mustafa Kemal'in zihninde derin izler bırakmış ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş felsefesine katkıda bulunmuştur.
Namık Kemal (1840-1888), Jön Türk hareketinin ve "Yeni Osmanlılar"ın önde gelen isimlerindendir. Tanzimat dönemi edebiyatının en güçlü kalemlerinden biri olarak, fikirleriyle Mustafa Kemal'i derinden etkilemiştir.
Atatürk, Namık Kemal'in şiirlerini ve yazılarını gençlik yıllarından itibaren okumuş, onun "vatan" ve "hürriyet" aşkından ilham almıştır. Kurtuluş Savaşı'nın manevi cephesini güçlendiren bu fikirler, milli birliğin sağlanmasında kritik rol oynamıştır.
Ziya Gökalp (1876-1924), İttihat ve Terakki'nin başlıca düşünürü ve Türk sosyolojisinin kurucusu kabul edilir. Düşünceleri, Cumhuriyet'in kuruluş yıllarında resmî ideolojinin şekillenmesinde doğrudan etkili olmuştur.
Mustafa Kemal, bu iki düşünürden seçici bir sentez yapmıştır. Namık Kemal'den vatan sevgisi ve hürriyet tutkusunu, Ziya Gökalp'ten ise milliyetçiliğin sosyolojik ve kültürel çerçevesini almıştır. Ancak, onları dogmatik bir şekilde takip etmemiş, pratik ve gerçekçi bir lider olarak, fikirleri Türkiye'nin somut koşullarına uyarlamıştır.
Örneğin, Gökalp'in "Türkleşmek, İslamlaşmak, Muasırlaşmak" formülünü, daha seküler ve ulus-devlet odaklı bir şekilde; "Çağdaş Uygarlık Düzeyi" hedefiyle birleştirmiştir. Namık Kemal'in meşrutiyet idealini ise, onu aşarak cumhuriyet rejimi ile taçlandırmıştır.
Namık Kemal ve Ziya Gökalp, Mustafa Kemal Atatürk'ün fikri alt yapısını besleyen, onun vatan, millet ve bağımsızlık konusundaki kararlılığını pekiştiren önemli mütefekkirlerdir. Onların düşünceleri, Atatürk'ün dehası ve liderliğiyle birleşerek, teoriden pratiğe, fikirden eyleme dönüşmüş ve modern Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş belgelerine ruhunu vermiştir. Bu nedenle, Türk modernleşme tarihini ve Atatürk'ü anlamak için, bu düşünürlerin izini sürmek elzemdir.