Oruç, İslam'ın beş temel şartından biri olarak kabul edilen ve müminlerin manevi hayatında önemli bir yere sahip olan bir ibadettir. Ramazan ayında tutulan oruç, sadece aç ve susuz kalmaktan ibaret değil, aynı zamanda nefsi terbiye etme, sabrı öğrenme ve Allah'a yakınlaşma yolculuğudur.
Oruç ibadeti, toplumsal dayanışma ve birlik ruhunu güçlendirir. Zengin-fakir ayrımını ortadan kaldırarak toplumda eşitlik duygusunu pekiştirir. İftar sofraları, komşuluk ve akrabalık ilişkilerini güçlendiren önemli birer buluşma noktasıdır.
Ramazan ayı, Kur'an-ı Kerim'in indirilmeye başlandığı ve bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi'ni içeren mübarek bir aydır. Bu ayda tutulan oruçlar, diğer aylara göre daha faziletli kabul edilir ve müminler için manevi kazançları daha yüksektir.
Oruç, bireysel bir ibadet olmasının yanı sıra toplumsal etkileri de olan önemli bir sosyal olgudur. Ramazan ayında suç oranlarının düştüğü, yardımlaşma ve dayanışmanın arttığı, toplumsal barışın güçlendiği gözlemlenmektedir.
Oruç, müminler için hem dünyevi hem de uhrevi faydaları olan çok yönlü bir ibadettir. Fiziksel, zihinsel, manevi ve toplumsal boyutlarıyla insanı bütüncül bir şekilde geliştiren oruç, İslam dininin rahmet ve hikmet yönünü yansıtan önemli bir ibadettir.