Osmanlı İmparatorluğu’nun temellerini atan Osman Bey, tarihin akışını değiştiren karizmatik bir liderdir. Onun hikayesi, küçük bir uç beyliğinden üç kıtaya yayılacak bir cihan devletinin doğuş öyküsüdür. Bu yazıda, Osmanlı’nın kuruluş dönemini ve kurucusu Osman Gazi’nin hayatını ana hatlarıyla ele alacağız.
Osman Bey, 1258 yılında, Oğuzların Kayı boyuna mensup olarak Söğüt’te doğdu. Babası Ertuğrul Gazi, Anadolu Selçuklu Devleti’nin batı sınırını (uç bölgesini) Bizans’a karşı korumakla görevli bir bey idi. Osman Bey, genç yaştan itibaren gazâ ruhuyla yetişti ve babasının vefatının ardından (1281 civarı) beyliğin başına geçti.
Osman Bey’in liderliğinde, küçük beylik hızla büyüdü. Başarısının ardındaki faktörler şunlardı:
Osman Bey, sadece bir fetih lideri değil, aynı zamanda bir devlet kurucusuydu. İlk kez para bastırdı, kadılık teşkilatını kurdu ve Orhan Bey’i kendine veliaht tayin ederek veraset sisteminin temellerini attı. 1326 yılında, oğlu Orhan Bey’in Bursa’yı fethettiği günlerde vefat etti. Naşı, daha sonra fetholunacak olan Bursa’da defnedildi.
Osman Bey, tarih sahnesine çıktığında küçük bir oba olan Kayılar’ı, geleceğin “Devlet-i Aliyye”sinin çekirdeği haline getirdi. Onun vizyonu, adaleti ve stratejik dehası, ardıllarına güçlü bir miras bıraktı. “Osmanlı” adı, onun adından gelir ve yaklaşık 600 yıl sürecek bir imparatorluğun kuruluşunu simgeler. Osman Bey’in hikayesi, bir liderin inancı, kararlılığı ve vizyonu ile neleri başarabileceğinin en çarpıcı örneklerinden biridir.