Türk edebiyatının önemli yazarlarından Füruzan (Füruzan Yerdelen), 1970’li yıllarda toplumcu gerçekçi anlayışla kaleme aldığı öyküleriyle tanınır. “Parasız Yatılı” ise onun 1971 yılında yayımlanan aynı adlı öykü kitabında yer alan ve en çok bilinen eserlerinden biridir. Bu hikâye, Türkiye’nin toplumsal yapısındaki eşitsizlikleri, yoksulluğu ve çocukların dünyasından yansıyan duygusal derinliğiyle okurları etkilemiştir.
Hikâye, parasız yatılı sınavını kazanarak İstanbul’da bir okula yerleşen küçük bir kız çocuğunun gözünden anlatılır. Anadolu’dan büyük umutlarla gelen bu çocuk, yatılı okulda yaşadığı yalnızlık, özlem ve toplumsal farklılıklarla yüzleşir. Olay örgüsü, onun okuldaki ilk günlerinde tanık olduğu sosyal ve ekonomik uçurumu yansıtır.
Hikâye, küçük kızın İstanbul’daki yatılı okula gelişiyle başlar. Anadolu’daki yoksul hayatından çıkıp, büyük bir şehirde “okuyarak kurtulma” hayali taşımaktadır. Ancak okulda karşılaştığı manzara onu derinden sarsar:
Füruzan, çocukların dünyası üzerinden Türkiye’deki sınıf farklarını ve eğitim sistemindeki adaletsizliği eleştirir. Parasız yatılılık kurumu, yoksul ama yetenekli çocuklara bir şans gibi görünse de, onları toplumdaki diğer gruplarla karşılaştırarak psikolojik bir yalnızlığa itebilmektedir.
Küçük kız, yaşadığı bu sert gerçeklerle erken bir olgunlaşma sürecine girer. Çocukluk masumiyeti, toplumsal gerçeklerle yer değiştirmeye başlar.
Anadolu’dan İstanbul’a gelen bireyin şehirde yaşadığı kültür şoku ve aidiyet sorunu da hikâyenin alt temalarındandır.
Füruzan, yalın, içten ve şiirsel bir anlatım kullanır. Betimlemeler güçlüdür; özellikle mekân ve karakter tasvirleri, okuyucuyu hikâyenin atmosferine çeker. İç monolog ve gözlem teknikleriyle karakterin ruh halini başarıyla yansıtır. Toplumsal eleştiriyi, doğrudan söylemek yerine, yaşanmış sahneler ve küçük ayrıntılar üzerinden verir.
“Parasız Yatılı”, Füruzan’ın insani duyarlılığını ve toplumsal gözlem gücünü en iyi yansıtan öykülerinden biridir. Sadece bir çocuğun okul serüvenini değil, 1970’ler Türkiye’sinin sosyolojik bir fotoğrafını da sunar. Eser, eğitimde fırsat eşitliği, sınıf ayrımcılığı ve bireyin toplum içindeki yalnızlığı gibi evrensel temaları işlemesiyle güncelliğini hâlâ korumaktadır. Füruzan’ın edebiyatımızdaki yerini sağlamlaştıran bu hikâye, her okunduğunda derin bir iz bırakmaya devam etmektedir.