Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in (s.a.v.) gençlik yılları, onun güvenilir ve erdemli kişiliğinin şekillendiği, toplum içinde saygın bir yer edindiği önemli bir dönemdir.
Dedesi Abdülmuttalib'in vefatından sonra, sekiz yaşından itibaren amcası Ebu Talib'in himayesinde büyüdü. Ebu Talib, ona iyi baktı ve onu çok sevdi.
Genç yaşta ticaretle uğraşmaya başladı. Yaptığı her işte ve ticarette son derece dürüst, güvenilir ve adaletli davranıyordu. Bu üstün ahlakından dolayı Mekkeliler ona "Muhammedü'l-Emin" yani "Güvenilir Muhammed" lakabını verdiler.
Bir Mekkeliye haksızlık yapıldığını duyduğunda, haksızlığa uğrayan kişinin hakkını alıncaya kadar amcalarıyla birlikte mücadele etti. Bu olayın ardından, haksızlığa uğrayanların haklarını korumak amacıyla kurulan "Hılfu'l-Fudul" (Erdemliler Birliği) adlı oluşuma katıldı ve ilerleyen yıllarda da bu birliğe verdiği söze sadık kaldığını ifade etti.
Dürüstlüğü ve ticari becerileriyle tanınan zengin ve saygın bir hanım olan Hz. Hatice'nin ticaret kervanlarını yönetmek üzere onu işe aldı. Hz. Hatice, onun bu üstün ahlakından ve becerilerinden çok etkilendi ve ona evlilik teklif etti. Hz. Muhammed (s.a.v.) 25 yaşındayken, 40 yaşındaki Hz. Hatice ile evlendi. Bu evlilik, onun için huzurlu ve istikrarlı bir hayatın başlangıcı oldu.
Kabe tamir edildikten sonra, Hacerü'l-Esved adı verilen kutsal siyah taşın yerine konulması konusunda kabileler arasında anlaşmazlık çıktı. "Taşı yerine ilk koyacak kişi" konusunda anlaşamadılar ve tartışma büyüme riski taşıyordu. Oraya gelen ilk kişinin hakem olmasına karar verdiler. Oraya ilk gelen kişi Hz. Muhammed (s.a.v.) oldu. Onun güvenilirliğinden emin olan herkes bu teklifi kabul etti. Hz. Muhammed bir örtü üzerine taşı koydu ve her kabile reisinden örtünün bir kenarından tutmasını istedi. Taşı birlikte kaldırdılar ve sonra da kendi elleriyle yerine yerleştirdi. Bu olay, toplum içindeki uzlaştırıcı rolünü ve kendisine duyulan güveni açıkça göstermektedir.
Özetle, Peygamberimizin gençlik yılları; doğruluğun, güvenilirliğin, sabrın ve adaletin en güzel örnekleriyle doludur. Peygamberlik vazifesi verilmeden önce bile toplumun en saygın ve en güvenilir fertlerinden biri olmuştur.