Doğada hiçbir şey sonsuza kadar aynı kalmaz. Popülasyonlar da bu kurala tabidir. Bazen hızla artar, bazen dengelenir, hatta azalır. Bu değişimleri anlamak için popülasyon büyüme eğrilerine yakından bakmamız gerekiyor. Temelde iki ana tip büyüme eğrisi vardır: J tipi ve S tipi.
J tipi büyüme eğrisi, popülasyonun geometrik olarak, yani katlanarak arttığı durumu ifade eder. Bu durum, genellikle yeni bir ortama yerleşen ve sınırsız kaynaklara sahip olan popülasyonlarda görülür.
Örnek: Bir göle bırakılan alg popülasyonu. İlk başta bol miktarda besin ve güneş ışığı olduğu için algler hızla çoğalır. Ancak, besinler tükendiğinde veya atık ürünler biriktiğinde, popülasyon aniden çöker.
S tipi büyüme eğrisi, popülasyonun büyüme hızının zamanla yavaşladığı ve sonunda bir denge noktasına ulaştığı durumu ifade eder. Bu denge noktasına taşıma kapasitesi denir. Taşıma kapasitesi, bir ortamın sürdürebileceği maksimum popülasyon büyüklüğüdür.
Örnek: Bir ormanda yaşayan geyik popülasyonu. Geyiklerin sayısı arttıkça, yiyecek ve su kaynakları azalır. Ayrıca, avcı hayvanların baskısı da artar. Bu faktörler, geyik popülasyonunun büyüme hızını yavaşlatır ve sonunda popülasyon, ormanın taşıma kapasitesine uygun bir seviyede dengelenir.
Doğada J tipi büyüme eğrisi nadiren görülür. Çünkü hiçbir ortamda kaynaklar sonsuz değildir. S tipi büyüme eğrisi, popülasyonların gerçekte nasıl büyüdüğünü daha iyi yansıtır. Ancak, S tipi büyüme eğrisinde bile dalgalanmalar olabilir. Örneğin, çevresel koşullardaki değişiklikler (kuraklık, sel, hastalık vb.) popülasyonun taşıma kapasitesini etkileyebilir ve popülasyonda geçici artış veya azalışlara neden olabilir.
İnsan popülasyonu da geçmişte J tipi bir büyüme eğrisi göstermiştir. Özellikle tarım devrimi ve sanayi devrimi ile birlikte, insan popülasyonu hızla artmıştır. Ancak, günümüzde insan popülasyonunun büyüme hızı yavaşlamaktadır. Birçok bilim insanı, insan popülasyonunun sonunda S tipi bir büyüme eğrisi izleyeceğini ve gezegenin taşıma kapasitesine uygun bir seviyede dengeleneceğini düşünmektedir.