Recaizade Mahmut Ekrem, Tanzimat Dönemi Türk edebiyatının en önemli isimlerinden biridir. Hem şair, hem yazar, hem de eleştirmen olarak edebiyatımızda derin izler bırakmıştır. Onu daha iyi anlamak için hayatını ve eserlerini birlikte inceleyelim.
Recaizade Mahmut Ekrem (1847-1914), İstanbul'da doğmuş, devlet kademelerinde çeşitli görevlerde bulunmuş ve edebiyatı bir yaşam biçimi haline getirmiş bir aydındır. Edebiyatımızda "üstat" olarak anılır ve özellikle Servet-i Fünun kuşağının yetişmesinde büyük rol oynamıştır.
Ekrem, edebiyatta "sanat için sanat" anlayışını benimsemiştir. Eserlerinde güzelliği ve estetiği ön planda tutmuş, dilin kullanımına büyük önem vermiştir. Ona göre edebiyat, toplumu eğitmeli ve geliştirmelidir.
Recaizade Mahmut Ekrem, Türk edebiyatının geçiş döneminde köprü vazifesi görmüştür. Eski ile yeni arasında bir denge kurmaya çalışmış, genç edebiyatçıları (özellikle Servet-i Fünuncuları) desteklemiş ve onlara yol göstermiştir. Araba Sevdası romanı, hem içerik hem de teknik açıdan Türk romanının olgunlaşmasında önemli bir adımdır.
Ölümünden sonra, sevenleri tarafından "Üstat Ekrem" olarak anılmaya devam etmiş, Türk edebiyatına kattıkları nesiller boyunca değerini korumuştur.
Recaizade Mahmut Ekrem, sadece bir yazar veya şair değil, aynı zamanda bir edebiyat eğitimcisi ve düşünürüdür. Hem eserleriyle hem de yetiştirdiği öğrencilerle Türk edebiyatının modernleşme sürecine damgasını vurmuş, edebiyatımızın bugünkü haline gelmesinde önemli bir pay sahibi olmuştur. Onu anlamak, 19. yüzyıl sonu Türk edebiyatını ve toplumsal değişimi anlamak demektir.