Miras, bir kişinin vefatı üzerine yasal mirasçılarına kalan malvarlığıdır. Ancak bazen mirasçılar, mirasın getirdiği yükümlülüklerden (örneğin borçlardan) kaçınmak isteyebilirler. İşte bu durumda devreye reddi miras girer. Reddi miras, yasal veya atanmış mirasçıların, miras bırakanın vefatı üzerine, miras haklarından feragat etmeleri anlamına gelir.
Reddi mirasın en önemli unsurlarından biri süredir. Türk Medeni Kanunu'na göre, mirasın reddi için tanınan süre 3 aydır. Bu süre, yasal mirasçılar için mirasçı olduklarını öğrendikleri tarihten, atanmış mirasçılar için ise miras bırakanın ölümünü öğrendikleri tarihten itibaren başlar.
Reddi miras işlemi, belirli bir prosedüre tabidir ve usulüne uygun olarak yapılmalıdır. İşte adım adım reddi miras süreci:
Reddi miras başvurusu, miras bırakanın son yerleşim yerindeki Sulh Hukuk Mahkemesi'ne yapılır. Yetkili mahkemeye yazılı veya sözlü olarak başvurulabilir.
Dilekçe, reddi miras talebinizi açıkça ifade etmelidir. Dilekçede aşağıdaki bilgilere yer verilmesi önemlidir:
Sulh Hukuk Mahkemesi'ne sözlü olarak başvurulması halinde, zabıt katibi tarafından beyanınız tutanağa geçirilir ve bu tutanak mahkeme dosyasına eklenir.
Mahkeme, reddi miras talebinizi değerlendirir ve gerekli incelemeleri yapar. Talebiniz uygun bulunursa, mahkeme reddi mirasın tesciline karar verir. Bu karar, ilgili nüfus siciline işlenir.
Reddi mirasın kabul edilmesiyle birlikte, mirasçı miras haklarını kaybeder. Yani, miras bırakanın malvarlığından herhangi bir pay alamaz ve borçlarından sorumlu tutulmaz. Reddi mirasın sonuçları şunlardır:
Reddi miras, geri alınamaz bir işlemdir. Yani, reddi miras yaptıktan sonra bu kararınızdan vazgeçemezsiniz. Ancak, bazı istisnai durumlarda, reddi mirasın iptali mümkün olabilir. Örneğin, irade sakatlığı (hata, hile, tehdit) veya ehliyetsizlik gibi durumlarda, reddi mirasın iptali için dava açılabilir.