Osmanlı Devleti'nin görkemli bürokrasisi içinde, zamanla değişen ve giderek kritik bir hal alan bir makam vardı: Reisülküttab. Başlangıçta bir katipler başkanı olan bu görev, özellikle 18. yüzyıldan itibaren adeta bugünkü Dışişleri Bakanı statüsüne kavuşmuş, devletin dış politikasının şekillenmesinde kilit rol oynamıştır.
"Reisülküttab", Arapça kökenli bir kelime olup "Katiplerin Reisi" veya "Başkatip" anlamına gelir. Kuruluş yıllarında Divan-ı Hümayun'da katiplik yapan görevlilerin başıydı. Zamanla, özellikle sadrazamın devlet işlerinde daha fazla sorumluluk almasıyla, reisülküttab da dış yazışmalar ve diplomasi işlerinin tek yetkilisi haline geldi.
Reisülküttabın görevi statik değildi, tarihsel süreçte önemli bir evrim geçirdi:
Reisülküttab, Osmanlı dış politikasının operasyonel lideriydi. Başlıca görevleri şunlardı:
Osmanlı tarihinde birçok önemli devlet adamı bu makamdan yetişmiştir. Örneğin, Mustafa Reşid Paşa reisülküttablık yapmış ve daha sonra Tanzimat Fermanı'nı okutarak Osmanlı modernleşmesinde çığır açmış bir isimdir. Bu makam, devletin dış dünyaya açılan penceresi ve modern bürokrasinin temel taşlarından biri olmuştur.
Reisülküttab, Osmanlı idari sisteminin esnekliğini ve ihtiyaçlara göre nasıl dönüştüğünü gösteren mükemmel bir örnektir. Sıradan bir katiplik makamından, bir imparatorluğun uluslararası ilişkilerini yöneten bir bakanlığa evrilmiştir. Bugünkü Türk Dışişleri Bakanlığı'nın tarihi ve kurumsal kökleri, büyük ölçüde Reisülküttablık müessesesine dayanır. Tarih meraklıları ve diplomasi öğrencileri için, bu makamın hikayesi, kurumların dinamik doğasını anlamak açısından oldukça değerlidir.