Avrupa tarihinin en parlak, en yaratıcı ve en dönüştürücü dönemlerinden biri olan Rönesans, kelime anlamıyla "yeniden doğuş" demektir. Bu dönem, Orta Çağ'ın katı dini ve feodal yapılarından sıyrılarak, insanı, bilimi, sanatı ve keşfi merkeze alan yepyeni bir dünya görüşünün filizlendiği bir aydınlanma çağıdır. Peki, bu muazzam değişim nerede ve nasıl başladı?
Rönesans, 14. yüzyılın sonlarından 17. yüzyıla kadar uzanan, İtalya'da başlayıp tüm Avrupa'ya yayılan kültürel, sanatsal, siyasi ve entelektüel bir harekettir. Antik Yunan ve Roma'nın klasik değerlerinin, edebiyatının, felsefesinin ve sanatının yeniden keşfedilip canlandırılması üzerine kuruludur.
Rönesans'ın beşiği, tartışmasız bir şekilde İtalya'dır. Özellikle de zengin, bağımsız şehir devletlerinin (Floransa, Venedik, Milano, Roma) bulunduğu bölgelerde filizlenmiştir. Peki neden İtalya?
İtalyan şehir devletleri, Akdeniz ticaretinin merkezindeydi. Venedik ve Floransa gibi şehirler, bankacılık ve tekstil sayesinde muazzam bir zenginliğe kavuşmuştu. Bu zenginlik, sanatçıları ve bilim insanlarını destekleyecek hamilerin (Mecenaların) ortaya çıkmasını sağladı. Medici Ailesi, bu hamilerin en ünlüsüdür.
İtalya, Antik Roma İmparatorluğu'nun merkeziydi. Her yanda antik harabeler, heykeller ve eserler vardı. Bu fiziksel miras, geçmişin ihtişamını hatırlatıyor ve onu yeniden canlandırma arzusunu körüklüyordu.
İtalya, birleşik bir devlet değil, birbirleriyle rekabet halindeki şehir devletlerinden oluşuyordu. Bu rekabet, sadece askeri veya ekonomik alanda değil, kültür ve sanat alanında da yaşandı. Her prens veya yönetici, şehrini daha güzel yapılar, daha etkileyici sanat eserleriyle süsleyerek gücünü gösterdi.
Haçlı Seferleri ve ticaret yolları sayesinde İtalyan şehirleri, İslam dünyasının koruduğu ve geliştirdiği antik Yunan metinleriyle (Aristo, Platon vb.) ve yeni bilimsel bulgularla tanıştı. Bu, entelektüel uyanışı hızlandırdı.
Floransa, Rönesans'ın başlangıç noktası olarak kabul edilir. Medici ailesinin finansal ve siyasi desteği, Dante, Giotto (perspektifin öncüsü), Brunelleschi (Floransa Katedrali'nin kubbesi), Donatello, Leonardo da Vinci ve Michelangelo gibi dâhilerin yetişmesi için mükemmel bir ortam yarattı. Floransa, adeta bir "yaratıcılık laboratuvarı" haline geldi.
Rönesans, sadece bir sanat akımı değil, insanlığın düşünce dünyasında yaşadığı köklü bir devrimdir. İtalya'nın verimli topraklarında filizlenen bu hareket, zamanla tüm Avrupa'ya yayılarak Reform, Coğrafi Keşifler ve Aydınlanma Çağı gibi büyük değişimlerin yolunu açmıştır. "Yeniden doğuş", insanın kendi potansiyelini keşfetmesi, dünyayı sorgulaması ve güzelliği her alanda araması anlamına geliyordu. Bugün bile, Rönesans'ın etkisi, sanattan bilime kadar pek çok alanda hissedilmeye devam etmektedir.