Osmanlı İmparatorluğu'nda, devletin topraklarını yönetmek ve idari işleri düzenli bir şekilde yürütmek için kurulmuş olan temel yönetim birimlerinden biridir. Bir anlamda, günümüzdeki il veya vilayet sistemine benzer bir yapı olarak düşünülebilir.
"Sancak" kelimesi, bayrak veya tuğ anlamına gelir. Bunun nedeni, bir bölgenin yöneticisi olan Sancakbeyi'nin, komutası altındaki askerlere ve yönettiği bölgeye ait kendi sancağı (bayrağı) olmasıdır. Sancakbeyi, hem idari hem de askeri bir görevliydi.
Osmanlı idari teşkilatında sancakların hiyerarşik yapısı şu şekildeydi:
Sancakbeyi, bulunduğu bölgede padişahın temsilcisi durumundaydı. Başlıca görevleri şunlardı:
Sancak sistemi, merkezi otoritenin imparatorluğun en ücra köşelerine kadar ulaşmasını sağlayan hayati bir mekanizmaydı. Aynı zamanda, devletin askeri gücünün bel kemiğini oluşturan Tımar sisteminin de temelini oluşturuyordu. Şehzadelerin (padişah oğullarının) devlet yönetiminde tecrübe kazanmaları için bir sancağa yönetici olarak atanmaları ("Şehzade Sancağı") da bu sistemin önemli bir parçasıydı.
19. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu'nda yapılan modernleşme çalışmaları (Tanzimat) ile birlikte sancak sistemi yerini yavaş yavaş "vilayet" sistemine bırakmış, "sancak" terimi ise vilayet ile kaza arasında bir idari birim olarak varlığını bir süre daha devam ettirmiştir.