Şathiye, dinî-Tasavvufî Türk edebiyatına özgü bir nazım türüdür. Genellikle tekke şairleri tarafından yazılan bu şiirler, ilk bakışta anlamsız, saçma, hatta dinî değerlere aykırı gibi görünen sözler içerir. Ancak bu sözlerin altında derin bir tasavvufi anlam ve eleştiri gizlidir.
Şathiyenin temel amacı, okuyucuyu düşündürmek ve kalıplaşmış inanç sistemlerini sorgulatmaktır. Şair, bu yöntemle insanın kibrini kırmayı, onu "aciz bir kul" olduğunu hatırlatmayı ve gerçek bilgiye (marifet) ulaşmanın ancak bu dünyevi kaygılardan sıyrılmakla mümkün olacağını göstermeyi hedefler.
Şathiye denilince akla gelen en ünlü isim, Kaygusuz Abdal'dır. Onun aşağıdaki dörtlüğü, bu türün çarpıcı bir örneğidir:
🎭 "Bir söz dedim cân ü gönülden
Gönül komasın hâlden hâle
Yeri göğü ins ü cinni yarattın
Sen ey mimar başı, benim başımda minare?"
Bu dizelerde şair, Allah'a hitaben "Sen bütün evreni yarattın, peki benim başımda bir minare neden yok?" der gibi görünmektedir. Bu, aslında insanın kendi değerini ve "küçüklüğünü" anlaması için söylenmiş, son derece derin bir tasavvufi sözdür.