📜 Sevr Antlaşması Neden Geçersizdir? Tarihin Reddettiği Belge
Osmanlı Devleti'nin imzalamak zorunda bırakıldığı Sevr Antlaşması (10 Ağustos 1920), tarih kitaplarında "ölü doğmuş bir antlaşma" olarak geçer. Bu antlaşmanın hukuki ve fiili olarak geçersiz sayılmasının ardında yatan bir diri tarihsel, hukuki ve siyasi neden vardır. İşte, Sevr'in neden yürürlüğe girememiş ve geçersiz kabul edilmiş bir belge olduğunun detaylı analizi.
⚖️ 1. Hukuki Geçersizlik: Meşruiyetten Yoksun Bir İmza
Bir antlaşmanın uluslararası hukuka göre geçerli olabilmesi için, onu imzalayan tarafın meşru ve yetkili olması gerekir.
- 🫵 Gayrimeşru Temsil: Antlaşmayı imzalayan Osmanlı heyeti, İstanbul'da işgal güçlerinin kontrolü altındaki padişah hükümeti tarafından atanmıştı. Anadolu'da fiilen devam eden ve halkın meşru iradesini temsil eden TBMM Hükümeti bu antlaşmayı ve imzacıları tanımadı.
- 📜 Misak-ı Milli'ye Aykırılık: Son Osmanlı Mebusan Meclisi'nin kabul ettiği ve millî yemin niteliğindeki Misak-ı Milli (Ulusal And) ile çelişiyordu. TBMM, Misak-ı Milli'yi temel ilke kabul etmişti.
- 🔓 İrade Özgürlüğünün Yokluğu: Antlaşma, tam bir baskı ve tehdit ortamında, devletin başkenti işgal altındayken sunulmuş bir "dikte" idi. Hukuken, irade serbestisinin olmaması sözleşmeyi baştan geçersiz kılan unsurlardandır.
⚔️ 2. Fiili Geçersizlik: Türk Milletinin Direnişi ve Zaferi
Hukuki geçersizliğin yanı sıra, antlaşma pratikte hiçbir zaman hayata geçirilememiştir.
- 🇹🇷 TBMM'nin Reddi ve İlanı: TBMM, 19 Ağustos 1920'de çıkardığı bir kanunla Sevr Antlaşması'nı imzalayanları ve onaylayacak olanları "vatan haini" ilan etti. Bu, antlaşmaya karşı resmi ve kesin tavırdı.
- 🔥 Kurtuluş Savaşı'nın Kazanılması: Antlaşmanın öngördüğü işgal ve paylaşım planları, Mustafa Kemal Atatürk önderliğindeki Kurtuluş Savaşı ile fiilen paramparça edildi. Sakarya Meydan Muharebesi ve Büyük Taarruz gibi zaferler, Sevr'in maddelerini uygulatmayı imkansız hale getirdi.
- 🔄 Antlaşmanın Yerini Alması: Türk ordusunun zaferi sonucu, Sevr'in yerini tamamen farklı ve Türkiye'nin bağımsızlığını tanıyan Lozan Barış Antlaşması (24 Temmuz 1923) aldı. Lozan, Sevr'i hukuken de ortadan kaldıran yeni ve geçerli belge oldu.
🗺️ 3. Siyasi ve Ahlaki Geçersizlik: Adaletsiz Bir Taslak
Sevr, içeriği itibarıyla da kabul edilemez, ağır ve adaletsiz şartlar içeriyordu.
- ✂️ Anadolu'nun Parçalanması: Antlaşma, Anadolu'yu İtilaf Devletleri arasında paylaştırıyor, İzmir ve Doğu Trakya Yunanistan'a bırakılıyor, Doğu'da Ermeni ve Kürt devletleri kurulmasını öngörüyordu. Bu, Türk milletinin varlığını inkar eden bir haritaydı.
- 💸 Ekonomik Tutsaklık: Osmanlı maliyesi tamamen bir "Kapitülasyonlar ve Borçlar Komisyonu"na bırakılıyor, ülke ekonomik bağımsızlığını tamamen kaybediyordu.
- 🔧 Askeri Kısıtlamalar: Osmanlı ordusu sembolik bir güce indirgeniyor, ülkenin savunmasız bırakılması hedefleniyordu.
🎯 Sonuç: Tarihin Çöplüğündeki Bir Belge
Sevr Antlaşması, hukuki meşruiyetten yoksun, Türk milletinin iradesini temsil etmeyen, fiilen uygulanma şansı olmayan ve nihayetinde zaferle kazanılan Lozan Antlaşması ile hükümsüz kılınan bir belgedir. Türk tarihinde, milletin topyekün direnişi ile alt edilmiş bir "tehlike" olarak hatırlanır. Geçersizliği, sadece bir hukuk metninin onaylanmamasından değil, bir milletin varoluş mücadelesini kazanmasından kaynaklanır. Bu nedenle Sevr, tarihin çöplüğünde kalmış, Lozan ise Türkiye Cumhuriyeti'nin tapu senedi olmuştur.