William Shakespeare, edebiyat tarihinin en parlak ve etkili isimlerinden biridir. Onun hangi döneme ait olduğu sorusu, aslında İngiliz edebiyatının ve tiyatrosunun altın çağına bir kapı aralar. Shakespeare, İngiliz Rönesansı'nın, özellikle de Elizabeth Dönemi (Elizabethan Era) ve I. James Dönemi (Jacobean Era) yazarıdır. Eserlerinin büyük kısmı, Kraliçe I. Elizabeth'in hükümdarlığı sırasında yazılmıştır.
16. ve 17. yüzyılları kapsayan bu dönem, İngiltere'de sanat, edebiyat, keşifler ve düşünce alanında büyük bir canlanmanın yaşandığı zamandır. Avrupa'dan yayılan Rönesans ve Hümanizm akımları, İngiltere'ye ulaşmış, sanatçılar antik Yunan ve Roma kültüründen ilham alırken insanı ve dünyevi deneyimleri merkeze almaya başlamıştır.
Shakespeare'in hayatı (1564-1616) ve aktif yazarlık kariyeri, aşağıdaki iki önemli alt dönemi kapsar:
Shakespeare'in en verimli yıllarının geçtiği dönemdir. Romeo ve Juliet, Bir Yaz Gecesi Rüyası, Venedik Taciri, Hamlet, On İkinci Gece gibi pek çok başyapıtını bu dönemde yazmıştır. Dönem, canlılık, keşif ruhu ve ulusal gururla karakterizedir.
Kral I. James'in tahta geçmesiyle başlayan bu dönemde Shakespeare'in eserleri daha karanlık, karmaşık ve trajik temalara yönelmiştir. Othello, Kral Lear, Macbeth ve Fırtına gibi oyunlar bu dönemin ürünleridir.
Shakespeare'i sadece bir yazar değil, kendi zamanının bir ürünü ve aynı zamanda onu şekillendiren bir dahi olarak görmek gerekir. Oyunlarındaki temalar (iktidar, aşk, kıskançlık, ihanet), dönemin siyasi çalkantılarından, sosyal hiyerarşisinden ve dini gerilimlerinden beslenir. Globe Tiyatrosu'ndaki performanslar, halkın eğlence anlayışının bir yansımasıdır.
Sonuç olarak, William Shakespeare, İngiliz Rönesansı'nın zirvesini temsil eden bir Elizabeth ve Jacobean Dönemi yazarıdır. Onun eserleri, yalnızca edebi değil, aynı zamanda tarihsel bir belge niteliği taşır ve bize 400 yıl öncesinin İngiltere'sinin ruhuna dair paha biçilmez ipuçları sunar.