Sodom ve Gomore, Türk edebiyatının önemli isimlerinden Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun 1928 yılında yayımlanan romanıdır. Eser, adını Televrat'ta geçen ve günahları nedeniyle Tanrı tarafından yok edilen iki şehirden alır. Bu isim, romanın ana temasını sembolize eder: ahlaki çöküş ve yozlaşma.
Roman, İstanbul'un işgal altında olduğu Mütareke dönemini (1918-1922) anlatır. Karaosmanoğlu, bu dönemde İstanbul'da yaşayan bazı Türk ve Levanten kesimlerin işgal güçleriyle işbirliği yapmasını, ahlaki değerlerinden uzaklaşmasını ve sadece kendi çıkarlarını düşünmesini eleştirel bir bakışla yansıtır.
Yakup Kadri, realist ve eleştirel bir üslup kullanır. Tasvirler güçlüdür ve karakterler psikolojik derinlik taşır. Roman, toplumsal bir belge niteliği de taşır; dönemin sosyal hayatı, giyim kuşamı, eğlence anlayışı ve konuşma dili başarıyla yansıtılır.
Sodom ve Gomore, sadece edebi değil, tarihsel ve sosyolojik bir öneme de sahiptir. Yakup Kadri, bu romanla Türk toplumunun en zor zamanlarından birinde yaşadığı kimlik bunalımını ve ahlaki sorgulamayı kalıcı bir şekilde kayıt altına almıştır. Roman, okuyucuya şu soruyu sordurur: Toplumsal çöküş tehlikesiyle karşı karşıya kalındığında, bireyin ve toplumun sorumluluğu nedir?
📌 Not: Bu roman, Yakup Kadri'nin "Kiralık Konak" ve "Yaban" gibi diğer eserleriyle birlikte, Türk toplumunun geçirdiği büyük dönüşümü anlatan üçlemenin bir parçası olarak da değerlendirilebilir.