İhsan Oktay Anar'ın 2007 yılında yayımlanan "Suskunlar" romanı, Türk edebiyatının postmodern ve fantastik kurgu alanında önemli bir eser olarak kabul edilir. Roman, gerçeküstü öğelerle bezeli, tarihsel ve felsefi derinliği olan, çok katmanlı bir anlatı sunar.
Roman, 17. yüzyıl İstanbul'unda geçer ve temel olarak dilsizlerin (suskunların) gizli bir tarikatını merkezine alır. Bu tarikat, konuşamayan insanlardan oluşur ve sessizliği bir erdem, hatta bir güç kaynağı olarak görür. Hikâye, bu tarikatın peşindeki bir Osmanlı zabiti olan Zülfiyar ile onun karşısına çıkan tuhaf karakterler etrafında şekillenir.
Zülfiyar, Padişah'ın emriyle İstanbul'da faaliyet gösteren gizli Suskunlar tarikatını araştırmaya başlar. Bu araştırma onu, şehrin karanlık dehlizlerine, tuhaf karakterlerle dolu bir dünyaya sürükler. Roman boyunca;
İhsan Oktay Anar, "Suskunlar"da zengin bir dil ve metaforik anlatım kullanır. Hikâye içinde hikâye tekniğiyle okur, katmanlı bir labirentte dolaşıyormuş hissine kapılır. Tasvirler son derece canlı ve şiirseldir. Mizah, ironi ve felsefi derinlik metnin içine serpiştirilmiştir.
"Suskunlar", sadece bir tarihi kurgu ya fantastik roman değil; aynı zamanda iletişim, iktidar, hakikat ve tarihin yazımı üzerine düşündüren, zihin açıcı bir edebi eserdir. Okuyucuyu pasif bir konumdan çıkarıp, anlamın peşinde aktif bir dedektifliğe iter. Anar'ın kurduğu bu gizemli ve büyülü dünya, bitirdikten sonra dahi uzun süre zihinde yer etmeye devam eder.
Roman, alışılagelmiş roman kurgularının dışına çıkmak isteyen, dilin ve anlatının sınırlarını zorlayan metinlerden hoşlanan okurlar için unutulmaz bir deneyim vaat eder. 📖✨