Fizik biliminde suyun kaldırma kuvveti olarak bilinen prensip, aslında Kur'an-ı Kerim'de yüzyıllar öncesinden işaret edilen bir doğa yasasıdır. Bu mucizevi durum, bilim ile din arasındaki uyumu gösteren önemli örneklerden biridir.
En dikkat çekici ayetlerden biri Hûd Suresi'nde yer alır:
"Ve O, yük taşıyan gemileri size boyun eğdirdi ki, onun emriyle denizde akıp gitsinler." (Hûd Suresi, 41. ayet)
Bu ayet, gemilerin su üzerinde kalabilmesini sağlayan kaldırma kuvvetine işaret eder. 💧 Gemiler, suyun uyguladığı yukarı yönlü kuvvet sayesinde batmadan yüzebilmektedir.
Rahman Suresi'nde bu olay daha net ifade edilir:
"Denizde yüce dağlar gibi akıp giden gemiler O'nun (varlığının ve kudretinin) delillerindendir." (Rahman Suresi, 24. ayet)
Bu ayet, gemilerin devasa yapılarına rağmen suyun kaldırma kuvveti sayesinde nasıl dengede kaldığını vurgular. ⚓
Mü'minun Suresi'nde şöyle buyrulur:
"Görmedin mi, Allah yerdekileri ve emriyle denizde akıp giden gemileri sizin hizmetinize verdi." (Mü'minun Suresi, 22. ayet)
Bu ayetler bize şunu gösterir: 📚
Kur'an-ı Kerim, fiziksel dünyadaki yasaların kaynağının Allah olduğunu bildirir. Suyun kaldırma kuvveti de bu yasalardan biridir ve ayetlerde insanın dikkatine sunulmuştur. Bu durum, bilimsel gerçeklerle dini metinler arasındaki uyumun çarpıcı bir örneğidir.