Tanık veya şahit, bir olayı bizzat gören, duyan veya deneyimleyen ve bu bilgisini yetkili mercilere aktaran kişidir. Hukuk sistemimizin temel taşlarından biri olan tanıklık kurumu, adaletin tecelli etmesinde kritik bir rol oynar.
Tanık, bir olayın gerçekleştiği anda orada bulunarak olayı doğrudan algılayan kişidir. Tanıklık, genellikle mahkeme salonlarında yapılan ifadelerle ilişkilendirilse de, aslında polis sorguları, ifade tutanakları ve resmi araştırmalar gibi çeşitli resmi süreçlerde de yer alır.
Hukuk sistemimizde tanıklık önemli bir delil türüdür. Tanıkların ifadeleri, olayların aydınlatılmasında ve gerçeğin ortaya çıkarılmasında belirleyici olabilir.
Tanık ifadeleri her zaman %100 güvenilir olmayabilir. İnsan hafızası çeşitli faktörlerden etkilenebilir:
Tanıklar, adaletin işleyişinde hayati bir rol oynarlar. Suçların aydınlatılması, mağdurların haklarının korunması ve toplumsal düzenin sağlanmasında tanıklık kurumu vazgeçilmezdir. Doğru ve dürüst tanıklık, sadece yasal bir zorunluluk değil, aynı zamanda toplumsal bir sorumluluktur.
Tanıklık yapmak, adalete hizmet etmenin ve toplumsal sorumluluğu yerine getirmenin önemli bir yoludur.