Osmanlı İmparatorluğu'nun en önemli modernleşme belgelerinden biri olan Tanzimat Fermanı, 3 Kasım 1839 tarihinde ilan edildi. Bu ferman, Osmanlı tarihinde "Tanzimat Dönemi" olarak bilinen ve köklü reformların yapıldığı bir süreci başlattı. Peki, bu tarihi belgeyi kim, neden ve nasıl ilan etti?
Tanzimat Fermanı, resmi olarak Sultan Abdülmecid tarafından ilan edilmiştir. Ancak fermana zemin hazırlayan ve içeriğini şekillendiren kişi, dönemin önemli devlet adamı Mustafa Reşid Paşa'dır. Mustafa Reşid Paşa, Avrupa'da elçilik yapmış, batılı fikirleri yakından tanıyan bir isimdi ve padişahı bu reformları gerçekleştirmeye ikna etti.
Fermanın metnini bizzat kaleme alan Mustafa Reşid Paşa, 3 Kasım 1839'da İstanbul'un Gülhane Parkı'nda okunarak halka ve devlet erkanına duyurdu. Bu nedenle, ferman "Gülhane Hatt-ı Şerifi" veya "Gülhane Hatt-ı Hümayunu" olarak da anılır.
Fermanın ilan edilmesindeki temel amaç, Osmanlı Devleti'ni dağılmaktan kurtarmak, modern bir yapıya kavuşturmak ve azınlık isyanlarını önlemekti. İşte fermanın getirdiği bazı önemli prensipler:
Tanzimat Fermanı'nın ilanı, iç ve dış baskıların bir sonucuydu:
Tanzimat Fermanı, Osmanlı toplumunda hukukun üstünlüğü, eşitlik ve özel mülkiyet gibi kavramları resmen tanıyan ilk belge olması açısından büyük önem taşır. Batılılaşma hareketlerinin resmi ve hukuki temelini oluşturmuştur. Ancak, uygulamada tam anlamıyla hayata geçirilememiş, özellikle Müslüman halk arasında "gavura gavur denemeyecek" şeklinde özetlenen tepkilere yol açmıştır.
Yine de, bu fermanla birlikte anayasalcılık fikri filizlenmiş ve sonraki yıllarda Meşrutiyet ilanlarına giden yol açılmıştır. Tanzimat Fermanı, bu yönüyle Türkiye'nin modernleşme tarihinde bir dönüm noktasıdır.
Özetle; Tanzimat Fermanı, Sultan Abdülmecid'in tahtta olduğu dönemde, Mustafa Reşid Paşa'nın öncülüğünde hazırlanmış ve 3 Kasım 1839'da Gülhane'de okunarak yürürlüğe girmiştir. Osmanlı'nın çöküşünü durdurmak ve modern bir devlet yapısı kurmak amacı taşıyan bu belge, Türk siyasi tarihinin en kritik metinlerinden biridir.