Günümüzün vazgeçilmez iletişim aracı telefon, tarihin en önemli buluşlarından biridir. Peki, bu kadar devrim yaratan bu cihazın arkasındaki isim kimdi? Cevap, beklediğinizden daha karmaşık ve tartışmalı bir hikâyeye işaret ediyor.
Telefonun icadı denilince akla ilk gelen isim, Alexander Graham Bell'dir. Bell, 10 Mart 1876'da "iletkenler üzerinden sesin iletilmesi" yöntemi için ABD patent ofisinden No. 174,465 numaralı patenti aldı. İlk başarılı telefon görüşmesini ise 10 Mart 1876'da asistanı Thomas Watson'a, "Bay Watson, buraya gelin. Sizi görmek istiyorum." sözleriyle yaptı.
Bell'in bu icadı, sağırların eğitimi üzerine yaptığı çalışmalardan ve sesin doğasını anlama tutkusundan doğdu. 1877'de Bell Telephone Company'yi kurarak telefonun ticarileşmesini ve yaygınlaşmasını sağladı.
Telefonun icadına dair en büyük tartışma, Bell ile Amerikalı mucit Elisha Gray arasında yaşanmıştır. Gray de bir "sahip telgraf" (harmonic telegraph) cihazı üzerinde çalışıyordu ve Bell'den sadece birkaç saat sonra benzer bir patent başvurusu yaptı. İki tasarım birbirine çok benziyordu. Tarihsel ve yasal süreçler sonunda patent hakkı Bell'e verildi, ancak Gray'in katkıları ve bu "tesadüfi" zamanlama, bugün hala spekülasyon konusudur.
Telefon, tek bir "anlık buluş" değil, birçok bilim insanının katkısıyla gelişen bir sürecin ürünüdür:
Telefonun icadı, tek bir kişiye değil, birçok parlak zihnin ortak çabasına atfedilebilecek bir süreçtir. Alexander Graham Bell, bu süreci ticarileştiren, patentleyen ve dünyaya tanıtan isim olarak tarihe geçmiştir. Ancak, Elisha Gray, Antonio Meucci ve Johann Philipp Reis gibi isimler de bu yolculuğun kritik kilometre taşlarını döşemişlerdir. Telefon, bilimsel merak, rekabet ve azmin, insanlığın iletişim biçimini nasıl kökten değiştirdiğinin en güzel örneklerinden biridir.
Bell, icadından sonra telefonla ilgili çalışmalarına devam etse de, asıl ilgi alanı havacılık ve hidrofoil teknolojisi olmuştur. Ayrıca, National Geographic Society'nin ikinci başkanıdır.