Teşbih (Benzetme)
Teşbih, bir edebiyat terimi olarak, aralarında ortak bir özellik bulunan iki varlık veya kavramdan, ortak olan bu nitelik yönünden zayıf olanın güçlü olana benzetilmesi sanatıdır. Kısacası, bir şeyi başka bir şeye benzetmektir.
Teşbihin Unsurları
Düzgün bir benzetme için dört temel unsur bulunur:
- Benzeyen: Kendisine bir başka şey benzetilen, bir nitelikçe zayıf olan varlık veya kavramdır.
- Kendisine Benzetilen: Kendisine başvurulan, bir nitelikçe daha güçlü ve üstün olan varlık veya kavramdır.
- Benzetme Yönü: İki unsur arasındaki ortak nitelik, benzerliktir. Bu unsur her zaman açıkça belirtilmek zorunda değildir.
- Benzetme Edatı: Benzetme ilgisi kuran "gibi, kadar, sanki, misâl, andırmak" gibi kelimelerdir. Bu unsur da her zaman kullanılmaz.
Teşbih Çeşitleri
Bu dört unsurdan hangilerinin kullanıldığına bağlı olarak teşbih çeşitli şekillerde yapılır:
- Ayrıntılı Teşbih (Teşbih-i Mufassal): Benzetmenin dört unsuru da kullanılır.
Örnek: "Aslan gibi güçlü bir askerdi."
(Benzeyen: Asker, Kendisine Benzetilen: Aslan, Benzetme Yönü: Güçlü, Benzetme Edatı: Gibi)
- Kısaltılmış Teşbih (Teşbih-i Mücmel): Benzetme yönü söylenmez, diğer üç unsur kullanılır.
Örnek: "Gömüldü denize sanki bir gemi."
(Benzeyen: Gemi, Kendisine Benzetilen: Deniz, Benzetme Edatı: Sanki)
- Pekiştirilmiş Teşbih (Teşbih-i Beliğ): Sadece benzeyen ve kendisine benzetilen ile yapılan, en etkili benzetme şeklidir. Benzetme yönü ve edatı kullanılmaz.
Örnek: "İstanbul bir elmas kasedir."
(Benzeyen: İstanbul, Kendisine Benzetilen: Elmas kase)
- Yalın Teşbih (Teşbih-i Müekked): Benzetme edatı kullanılarak yapılan, ancak benzetme yönünün söylenmediği teşbihtir.
Örnek: "Gözleri cevher gibi parlıyordu."
(Benzeyen: Gözler, Kendisine Benzetilen: Cevher, Benzetme Edatı: Gibi)
Özet
Teşbih, anlatımı daha etkili, canlı ve görsel kılmak için kullanılan temel bir edebî sanattır. Bir kavramı daha iyi açıklamak veya okuyucunun zihninde daha güçlü bir izlenim bırakmak amacıyla başvurulur.