Türk tarihinin derinliklerini araştırmak, bilimsel temellere dayandırmak ve bu zengin mirası gelecek nesillere aktarmak... İşte Türk Tarih Kurumu (TTK), tam da bu amaçla yola çıkmış, ülkemizin en köklü ve saygın bilim kurumlarından biridir. Bu yazıda, TTK'nın kuruluş hikâyesini, misyonunu, faaliyetlerini ve Türk tarih yazıcılığındaki önemini ele alacağız.
Türk Tarih Kurumu, 12 Nisan 1931 tarihinde, dönemin Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk'ün direktifiyle "Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti" adıyla kurulmuştur. Kurumun kuruluşundaki temel hedef, Türk tarihinin ilk kaynaklardan itibaren bilimsel yöntemlerle araştırılması, yabancı tarihçilerin önyargılı ve hatalı tezlerinin düzeltilmesi ve Türk milletinin dünya medeniyetine katkılarının ortaya konulmasıydı.
1935 yılında adı "Türk Tarih Kurumu" olarak değiştirilen kurum, 1983'te Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu çatısı altına alınarak bugünkü statüsüne kavuşmuştur.
Kurum, Türk tarihini her yönüyle aydınlatmak için çok yönlü çalışmalar yürütmektedir.
TTK, kurulduğu günden bu yana, Türk tarihinin sadece siyasi değil, aynı zamanda sosyal, ekonomik, kültürel ve bilimsel boyutlarıyla ele alınmasına öncülük etmiştir. "Türk Tarih Tezi" ve "Güneş-Dil Teorisi" gibi erken dönem çalışmaların tartışma ortamına taşınmasında rol oynamış, zamanla katı ideolojik yaklaşımlardan sıyrılarak evrensel bilimsel standartları benimsemiştir.
Kurum, özellikle Osmanlı arşivlerinin sistematik olarak değerlendirilmesi, eski Türk devletleri üzerine yapılan araştırmalar ve Anadolu'nun kadim tarihinin aydınlatılması konularında vazgeçilmez bir kaynak ve referans merkezi haline gelmiştir.
Teknolojinin gelişimiyle birlikte TTK da dijital dönüşüme ayak uydurmaktadır. Birçok temel eser ve dergi dijital ortama aktarılmakta, araştırmacıların online erişimine açılmaktadır. Ayrıca kurumun zengin kütüphanesi ve arşivi, tarih meraklıları ve akademisyenler için önemli bir başvuru noktası olmaya devam etmektedir.
Türk Tarih Kurumu, 90 yılı aşkın süredir Türk tarihinin titizlikle korunup incelendiği, bilim dünyasına sunulduğu bir bilim yuvasıdır. Atatürk'ün "Tarih yazmak, tarih yapmak kadar mühimdir" sözünü ilke edinen kurum, geçmişimizi anlamak ve geleceğimizi sağlam temeller üzerine inşa etmek isteyen herkes için paha biçilmez bir hazinedir. Tarihe ilgi duyan herkesin, TTK'nın yayınlarını ve kaynaklarını keşfetmesi, bu köklü kurumu daha yakından tanıması önemle tavsiye olunur.