Türk edebiyatının usta kalemi Necati Cumalı'nın 1971 yılında yayımlanan romanı "Tütün Zamanı", Ege Bölgesi'nin tütün tarlalarında geçen, toplumsal gerçekçi bir yapıt olarak karşımıza çıkar. Roman, sadece bir aşk hikayesi anlatmakla kalmaz, aynı zamanda bir dönemin sosyo-ekonomik yapısını, köylünün emeğini ve geçim sıkıntılarını da gözler önüne serer.
Olay örgüsü, 1950'li yılların Ege'sinde, tütün ekimiyle geçinen bir ailenin etrafında şekillenir. Roman, tütünün ekiminden pazara sunuluşuna kadar olan zorlu süreci, karakterlerin hayatlarına paralel bir şekilde işleyerek anlatır.
Zeliha'nın Hasan'a olan aşkı, ailesinin onu yaşlı ve varlıklı biriyle evlendirme planlarıyla çatışır. Roman, bireyin içsel arzuları ile toplumsal normlar ve aile baskısı arasındaki mücadeleyi merkezine alır.
Tütün, sadece bir tarım ürünü değil, karakterlerin kaderini belirleyen ekonomik bir güçtür. Roman, ağa-işçi, zengin-fakir çatışmasını, tütün tarlaları ve pazarları üzerinden etkili bir şekilde yansıtır. Emek sömürüsü ve geçim derdi, hikayenin arka planını sürekli şekillendirir.
Ege'nin doğası, özellikle tütün tarlaları, sadece bir mekan değil, adeta bir karakter gibidir. İnsanların yaşam ritmini, umutlarını ve hayal kırıklıklarını belirler. Tütünün yetişme sürecindeki emek, insanın doğayla kurduğu kadim ve zorlu ilişkiyi gösterir.
"Tütün Zamanı", Necati Cumalı'nın gözlem gücü ve sade anlatımıyla, Anadolu insanının gerçekliğini samimiyetle yansıtan önemli bir eserdir. Okuyucuya, dönemin kırsal Ege'sinde, aşkın, emeğin ve geleneğin iç içe geçtiği bir dünyanın kapılarını aralar. Roman, ekonomik koşulların insan ilişkilerini ve kaderlerini nasıl şekillendirdiğini göstererek, evrensel temalara yerel bir bakış açısı getirir.
Özetle: Bu roman, Ege'nin sıcak topraklarında, tütün kokusuyla harmanlanmış, hüzünlü ama bir o kadar da gerçekçi bir yaşam kesitidir.