Uygur metinleri, Türk dilinin en eski yazılı belgeleri arasında yer alan ve tarih, dil ve kültür araştırmaları açısından büyük önem taşıyan eserlerdir. Bu metinler, Uygur Kağanlığı döneminde (744-840) ve sonrasında oluşturulmuş, Budizm, Maniheizm ve Hristiyanlık gibi dinlerin etkisiyle yazıya geçirilmiştir.
Altun Yaruk, Budizmin temel öğretilerini içeren en önemli Uygur metinlerinden biridir. Çince'den Uygur Türkçesine çevrilmiş olan bu eser, "Altın Işık" anlamına gelmektedir.
Sekiz Yükmek, Budist metinlerinden çevrilmiş bir başka önemli Uygur eseridir. Adı "Sekiz Yığın" anlamına gelmektedir.
Uygur metinleri, sadece dil tarihi açısından değil, aynı zamanda Türk kültürünün İpek Yolu üzerindeki gelişimini ve farklı dinlerle etkileşimini göstermesi bakımından da önem taşır. Bu metinler, Uygur Türklerinin yazılı kültür geleneğinin ne kadar gelişmiş olduğunun kanıtıdır.
Uygur metinlerinin büyük bir kısmı 20. yüzyılın başlarında Orta Asya'da yapılan arkeolojik kazılarda gün yüzüne çıkarılmıştır. Bu metinler üzerinde Türk ve yabancı bilim insanları tarafından dil, tarih ve din tarihi açısından önemli çalışmalar yapılmıştır.
Uygur metinleri, Türk dilinin ve kültürünün zengin geçmişine ışık tutan paha biçilmez hazineler olarak kabul edilmektedir.