Reşat Nuri Güntekin'in 1930 yılında yayımlanan Yaprak Dökümü romanı, Türk edebiyatının en önemli toplumsal gerçekçi eserlerinden biridir. Roman, Batılılaşma sürecinin yanlış anlaşılması, ahlaki çöküş, kuşak çatışması ve geleneksel aile yapısının parçalanışını, Ali Rıza Bey ve ailesinin trajik hikayesi üzerinden anlatır. İşte bu unutulmaz eserin detaylı bir özeti ve analizi.
Yaprak Dökümü, adını ağaçtan düşen yapraklar gibi dağılan, parçalanan bir aileden alır. Roman, II. Meşrutiyet'ten Cumhuriyet'in ilk yıllarına uzanan dönemde, İstanbul'da yaşayan, geleneksel değerlere bağlı bir Türk ailesinin modernleşme ve değişim rüzgarları karşısında çözülüşünü konu edinir.
Dürüst, namuslu, çalışkan ve geleneksel değerlere sıkı sıkıya bağlı bir memurdur. Şirket Avukatlığı yapmaktadır. Ailesinin mutluluğu ve birliği onun için her şeyden önemlidir. Ancak çocuklarının tutum ve davranışları karşısında çaresiz kalacak, ailenin dağılışını önleyemeyecektir.
Ali Rıza Bey, emekli olup özel bir şirkette avukatlık yapmaya başlayınca ailenin maddi durumu düzelir. Çocuklar lüks, gösterişli ve Batı taklidi bir yaşam tarzına özenir. Ali Rıza Bey, başlarda çocuklarının isteklerini karşılamaya çalışır, onların mutlu olmasını ister.
Çocukların istekleri giderek büyür ve ahlaki sınırları zorlamaya başlar. Fikret, sorumsuzca harcamalar yapar, aileyi borca sokar. Leyla, zengin biriyle evlenmek uğruna ahlaki değerleri hiçe sayar. Ali Rıza Bey'in uyarıları ve öğütleri "eski kafalılık" olarak görülür, dinlenmez.
Olaylar artık geri dönülemez bir noktaya gelir. Fikret, babasını dolandırır, borçlarını ödemez. Leyla, ailesinden habersiz, yaşlı ve zengin bir adamla kaçar. Diğer çocuklar da benzer yollara sapar. Ali Rıza Bey, bir yandan işini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalırken, bir yandan da ailesinin dağılmasını seyretmek zorunda kalır.
Ali Rıza Bey, tüm çabalarına rağmen ailesini bir arada tutamaz. Evlatları birer birer yuvalarını terk eder. Sonunda, sadece sadık kızı Ayşe ve eşi Hayriye Hanım yanında kalır. Roman, Ali Rıza Bey'in büyük bir yalnızlık, hayal kırıklığı ve hüzün içinde, dağılan ailesini düşünmesiyle sona erer.
Yaprak Dökümü, Reşat Nuri Güntekin'in gözlem gücünü, sade ve akıcı dilini en iyi yansıtan eserlerdendir. Yazar, toplumsal bir sorunu, bireysel trajediler üzerinden okura hissettirerek anlatır. Karakterler son derece gerçekçi ve canlıdır; okuyucu Ali Rıza Bey'in çaresizliğini ve acısını adeta içinde hisseder. Roman, sadece döneminin değil, günümüzün de ailevi ve toplumsal sorunlarına ışık tutan, evrensel bir eserdir.
Sonuç olarak, Yaprak Dökümü, Türk edebiyatında "aile romanı" türünün başyapıtlarından biri olarak kabul edilir ve nesilden nesile aktarılan, her okunduğunda yeni anlamlar kazanan bir klasiktir.