Yer çekimi (kütleçekimi), evrendeki tüm maddelerin birbirine uyguladığı, kütleleriyle doğru orantılı, aralarındaki mesafenin karesiyle ters orantılı olan çekim kuvvetidir. Dünya üzerinde bu kuvvet, cisimleri gezegenin merkezine doğru çeker ve ağırlık olarak hissettiğimiz şeyin temel nedenidir.
Newton'ın evrensel kütleçekim yasasına göre, iki kütle arasındaki çekim kuvveti şu formülle ifade edilir:
\( F = G \frac{m_1 m_2}{r^2} \)
Burada:
Yer çekimi fikri tek bir kişiye atfedilemez; tarihsel bir süreçte gelişmiştir. Ancak modern anlamda formüle edilmesi ve evrensel bir yasa olarak tanımlanması belirli bilim insanlarına dayanır.
Eski Yunan filozofları Aristo gibi düşünürler, nesnelerin doğal yerlerine dönme eğiliminde olduğunu öne sürdüler ancak bunu matematiksel olarak açıklayamadılar.
Newton, yer çekimini sistematik olarak açıklayan ve matematiksel formüllerle ifade eden ilk bilim insanıdır. Popüler hikayeye göre, bir elmanın düşüşünü gözlemleyerek bu konuda düşünmeye başlamıştır.
Newton'ın katkıları:
Newton'ın teorisi 200 yıldan fazla kabul gördükten sonra, Einstein yer çekimine daha kapsamlı bir açıklama getirdi.
Einstein'ın Genel Görelilik Teorisi (1915):
Günümüzde yer çekimi araştırmaları hızla devam etmektedir:
Yer çekimi, evrenin temel kuvvetlerinden biridir ve tek bir "bulucu"ya atfedilemez. Newton bu fenomeni matematiksel olarak formüle eden, Einstein ise doğasını kökten değiştiren bir açıklama getiren kişidir. Günümüzde hala tam olarak anlaşılamamış yönleriyle, yer çekimi modern fiziğin en heyecan verici araştırma alanlarından biri olmaya devam etmektedir.