Ahmet Hamdi Tanpınar'ın "Huzur" romanında, İstanbul'un farklı mevsimlerdeki görünümleri adeta bir ressamın fırçasından çıkmış gibi betimlenir. Roman kahramanları, bu mekânlar içinde kendi iç dünyalarının karmaşasını yaşarlar.
Bu durum, edebiyatın güzel sanatlarla ilişkisi bağlamında öncelikle neyi gösterir?