10. sınıf edebiyat 1. dönem 2. yazılı 3. senaryo Test 1

Soru 01 / 10

🎓 10. sınıf edebiyat 1. dönem 2. yazılı 3. senaryo Test 1 - Ders Notu

Sevgili öğrenciler, bu ders notu, 10. sınıf edebiyat dersinin 1. dönem 2. yazılısında karşılaşabileceğiniz Divan Edebiyatı, Halk Edebiyatı, Söz Sanatları ve Cümle Türleri gibi temel konuları sade bir dille özetlemektedir. Sınavda başarılı olmanız için bu konuları iyi anlamanız çok önemli!

📌 Divan Edebiyatı

Divan Edebiyatı, 13. yüzyıldan 19. yüzyılın ortalarına kadar etkili olmuş, saray ve çevresinde gelişen, yüksek zümreye hitap eden bir edebiyat geleneğidir. Şiir ağırlıklıdır ve kendine özgü kuralları vardır.

  • Dil: Arapça ve Farsça kelime ve tamlamalarla yüklü, ağır bir Osmanlı Türkçesi kullanılmıştır.
  • Nazım Birimi: Genellikle beyit (iki dize) kullanılır.
  • Ölçü: Aruz ölçüsü esastır.
  • Konu: Aşk, sevgili, şarap, din, tasavvuf, övgü gibi soyut ve kalıplaşmış konular işlenir.
  • Sanat Anlayışı: "Sanat için sanat" anlayışı benimsenmiştir. Söz sanatlarına bolca yer verilir.

💡 İpucu: Divan edebiyatında şairler genellikle "mahlas" (takma ad) kullanır ve bu mahlası şiirlerinin son beytinde (makta) belirtirler.

📌 Divan Edebiyatı Nazım Biçimleri

Divan edebiyatında şiirler belirli kalıplara göre yazılır. İşte en önemlileri:

  • Gazel: Aşk, güzellik, şarap konularını işleyen, en az 5, en çok 15 beyitten oluşan nazım biçimidir. İlk beytine "matla", son beytine "makta" denir. Beyitler arasında konu birliği yoktur, her beyit ayrı bir anlam taşır.
  • Kaside: Din veya devlet büyüklerini övmek amacıyla yazılan uzun şiirlerdir. Giriş, nesip/teşbib, girizgah, methiye, tegazzül, fahriye, dua bölümlerinden oluşur.
  • Mesnevi: Olay anlatmaya dayalı, her beyti kendi arasında uyaklı (aa, bb, cc...) uzun manzum hikayelerdir. Günümüzdeki roman ve hikayenin karşılığıdır.
  • Rubai: Dört dizeden oluşan, aaxa veya aaaa şeklinde uyaklanan, genellikle felsefi konuları, hayatı ve kaderi işleyen nazım biçimidir. Ömer Hayyam en önemli temsilcisidir.
  • Tuyuğ: Türklerin divan edebiyatına kazandırdığı dört dizeli nazım biçimidir. Maniye benzer. Halk şiirindeki maninin divan edebiyatındaki karşılığı gibidir.
  • Şarkı: Bestelenmek amacıyla yazılan, nakarat bölümleri olan nazım biçimidir. Dörtlükler halinde yazılır. Lale Devri'nde Nedim ile zirveye ulaşmıştır.

⚠️ Dikkat: Mesnevi'nin diğer nazım biçimlerinden farkı, her beytin kendi arasında kafiyeli olmasıdır. Bu, şaire uzun hikayeler yazma imkanı sunar.

📌 Halk Edebiyatı

Halk Edebiyatı, halkın ortak duygu ve düşüncelerini yansıtan, sözlü gelenekte gelişen, daha sade ve anlaşılır bir edebiyattır. Üç ana kola ayrılır: Anonim Halk Edebiyatı, Aşık Edebiyatı ve Dini-Tasavvufi Halk Edebiyatı.

  • Dil: Sade, anlaşılır, günlük konuşma diline yakın bir Türkçedir.
  • Nazım Birimi: Genellikle dörtlük (dört dize) kullanılır.
  • Ölçü: Hece ölçüsü esastır.
  • Konu: Aşk, tabiat, gurbet, ölüm, yiğitlik, toplumsal olaylar gibi gerçek hayattan konular işlenir.
  • Sanat Anlayışı: "Halk için sanat" anlayışı hakimdir. Doğallık ve içtenlik ön plandadır.

💡 İpucu: Halk edebiyatı ürünleri genellikle sözlü gelenekte doğmuş ve nesilden nesile aktarılmıştır. Bu nedenle anonim birçok eser bulunur.

📌 Halk Edebiyatı Nazım Biçimleri ve Türleri

Halk edebiyatında da farklı nazım biçimleri ve türleri bulunur:

  • Mani: Genellikle yedi heceli dört dizeden oluşan, aaxa şeklinde uyaklanan kısa şiirlerdir. İlk iki dize hazırlık, asıl duygu son iki dizede verilir.
  • Koşma: Aşık edebiyatının en yaygın nazım biçimidir. 11'li hece ölçüsüyle yazılır, 3-5 dörtlükten oluşur. Aşk, doğa, ayrılık, kahramanlık gibi konular işlenir.
  • Semai: 8'li hece ölçüsüyle yazılır, 3-5 dörtlükten oluşur. Koşmaya göre daha lirik ve duygusal konuları işler.
  • Varsağı: Güney Anadolu'daki "Varsak" Türkmenlerinden çıkan, 8'li hece ölçüsüyle yazılan, "bre", "behey", "hey" gibi ünlemlerle yiğitçe bir üslup taşıyan nazım biçimidir.
  • Destan (Halk Edebiyatı): Toplumu derinden etkileyen savaş, göç, doğal afet gibi olayları anlatan, dörtlük sayısı sınırsız olabilen uzun şiirlerdir.
  • Türkü: Kendine özgü ezgilerle söylenen, anonim veya belirli bir kişiye ait olabilen, bent ve nakarat bölümlerinden oluşan ezgili şiirlerdir.
  • İlahi: Dini-tasavvufi halk edebiyatında Allah'ı övmek ve ona yalvarmak amacıyla yazılan, kendine özgü bir ezgiyle söylenen şiirlerdir. Yunus Emre en önemli temsilcisidir.

⚠️ Dikkat: Halk edebiyatında "destan" ile "mesnevi" karıştırılmamalıdır. Destan hece ölçüsü ve dörtlüklerle yazılırken, mesnevi aruz ölçüsü ve beyitlerle yazılır.

📌 Söz Sanatları (Edebi Sanatlar)

Düşünceyi daha etkili kılmak, anlatımı zenginleştirmek için kullanılan anlatım yollarıdır. İşte en sık karşılaşılanlar:

  • Teşbih (Benzetme): İki farklı şey arasında ortak bir özellikten yola çıkarak yapılan karşılaştırmadır. (Örnek: "Aslan gibi güçlü adam" - adam aslana benzetilmiştir.)
  • İstiare (Eğretileme): Benzetmenin temel öğelerinden sadece birinin kullanılmasıdır. Açık istiarede benzeyen, kapalı istiarede benzetilen söylenmez. (Örnek: "Gökyüzü ağlıyor." - Yağmur yağması, insan ağlamasına benzetilmiştir, insan söylenmemiştir.)
  • Mecazımürsel (Ad Aktarması): Bir sözcüğün gerçek anlamı dışında, ilgili olduğu başka bir sözcük yerine kullanılmasıdır. Benzetme amacı yoktur. (Örnek: "Sobayı yaktık." - Soba değil, sobanın içindeki odun/kömür yakılır.)
  • Kinaye (Dokundurma): Bir sözü, gerçek anlamının tam tersini kastederek söyleme sanatıdır. Genellikle alay veya sitem amacı taşır. (Örnek: "Ne kadar da çalışkan bir öğrenci, yine sıfır almış.")
  • Tevriye: İki gerçek anlamı olan bir sözcüğün, uzak anlamını kastederek kullanılmasıdır. (Örnek: "Bu kadar yüke sen de dayanmazsın." - "Yük" hem ağırlık hem de dert anlamında kullanılabilir.)
  • Tariz (İğneleme): Bir kişiye veya duruma dolaylı yoldan, ima yoluyla eleştiri veya alay yöneltmektir. Kinayeye benzer ama daha keskin bir eleştiri içerir.
  • Hüsnütalil (Güzel Neden Bulma): Bir olayın gerçek nedenini bırakıp, olayı daha güzel bir nedene bağlama sanatıdır. (Örnek: "Sen geldin diye güller açtı." - Güllerin açmasının gerçek nedeni bahar mevsimidir.)
  • Tezat (Karşıtlık): Birbirine zıt kavram veya durumların bir arada kullanılmasıdır. (Örnek: "Ağlarım hatıra geldikçe gülüştüklerimiz.")
  • Mübalağa (Abartma): Bir durumu veya özelliği olduğundan çok daha büyük ya da küçük göstermektir. (Örnek: "Bir of çeksem karşıki dağlar yıkılır.")
  • Telmih (Anımsatma): Geçmişte yaşanmış, herkesçe bilinen önemli bir olaya veya kişiye gönderme yapma sanatıdır. (Örnek: "Kerem'in Aslı'ya yandığı gibi...")
  • İntak (Konuşturma): İnsan dışındaki varlıkları konuşturma sanatıdır. (Örnek: "Deniz gülümsedi, 'Hoş geldin!' dedi.")
  • Teşhis (Kişileştirme): İnsan dışındaki varlıklara insana özgü özellikler verme sanatıdır. (Örnek: "Rüzgar saçlarımı okşuyordu.")

⚠️ Dikkat: Teşhis ve İntak genellikle birlikte kullanılır. Bir varlık kişileştirildikten sonra konuşturulabilir. Ancak her kişileştirme konuşturma değildir.

📌 Cümle Türleri (Yapısına Göre)

Cümleler, içerdikleri yüklem ve yan cümlecik sayılarına göre farklı yapılara ayrılır. Bu, Türkçe dersi için olduğu kadar, edebi metinleri anlamak için de önemlidir.

  • Basit Cümle: Tek bir yüklemi olan ve içinde fiilimsi veya başka bir yargı bildiren yan cümlecik bulunmayan cümlelerdir. (Örnek: "Çocuk bahçede oynuyor.")
  • Birleşik Cümle: Bir temel cümlesi ve bu temel cümleye bağlı en az bir yan cümlesi olan cümlelerdir. Yan cümlecikler genellikle fiilimsilerle, "-ki", "-mi" ekleriyle veya şart kipiyle kurulur.
    • Girişik Birleşik Cümle: Yan cümlesi fiilimsi (isim-fiil, sıfat-fiil, zarf-fiil) olan cümlelerdir. (Örnek: "Kitap okuyan öğrenciler başarılı olur.")
    • Ki'li Birleşik Cümle: Yan cümlesi "ki" bağlacıyla temel cümleye bağlanan cümlelerdir. (Örnek: "Biliyorum ki sen de beni seviyorsun.")
    • Şartlı Birleşik Cümle: Yan cümlesi "-se / -sa" şart kipiyle kurulan cümlelerdir. (Örnek: "Erken gelirsen sinemaya gideriz.")
  • Sıralı Cümle: İki veya daha fazla bağımsız cümlenin virgül (,) veya noktalı virgül (;) ile birbirine bağlanmasıyla oluşan cümlelerdir. (Örnek: "Geldim, gördüm, yendim.")
  • Bağlı Cümle: İki veya daha fazla bağımsız cümlenin "ve, ama, fakat, lakin, ancak, oysa, çünkü, zira, veya, ya da" gibi bağlaçlarla birbirine bağlanmasıyla oluşan cümlelerdir. (Örnek: "Çok çalıştım ama sınavı kazanamadım.")

💡 İpucu: Bir cümlede kaç tane yargı varsa, o kadar yüklem veya fiilimsi bulunur. Basit cümlede tek yargı varken, birleşik, sıralı ve bağlı cümlelerde birden fazla yargı vardır.

📝 Sevgili öğrenciler, bu notlar size yol göstermek için hazırlandı. Konuları tekrar gözden geçirin, bol bol örnek inceleyin ve anlamadığınız yerleri öğretmenlerinize sormaktan çekinmeyin. Başarılar dilerim!

↩️ Testi Çözmeye Devam Et
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10
Geri Dön