Soru:
"Dürüst olmak ve yalan söylememek" genel olarak kabul gören bir ilkedir.
- Bu ilke, bir kişinin arkadaşına söz verip sözünü tutması durumunda hangi kurala girer?
- Aynı ilke, bir satıcının müşterisini malın kusuru konusunda bilgilendirmesi durumunda hangi kurala girer?
Her iki durum arasındaki farkı açıklayınız.
Çözüm:
💡 Aynı temel ilke farklı bağlamlarda farklı kural türleri olarak karşımıza çıkabilir.
- ➡️ Adım 1: İlk Durumu Analiz Etme (Arkadaşa Sözünü Tutma): Burada yazılı bir sözleşme veya yasa yoktur. İlişki, karşılıklı güven ve kişisel vicdan üzerine kuruludur. Söz tutulmazsa, resmi bir ceza değil ama güven kaybı yaşanır. Bu, ahlak kuralıdır.
- ➡️ Adım 2: İkinci Durumu Analiz Etme (Satıcının Müşteriyi Bilgilendirmesi): Bu ilişki, Türk Borçlar Kanunu'ndaki "satıcının ayıba karşı tekeffül borcu" gibi hükümlerle düzenlenmiştir. Malın kusurunu gizlemek, tazminat gibi hukuki sonuçlar doğurur. Bu, hukuk kuralıdır.
- ➡️ Adım 3: Karşılaştırma Yapma: Temel ilke aynı olsa da, birincisi bireysel vicdan ve toplumsal değerlerle (ahlak), ikincisi ise devlet gücü ve yazılı normlarla (hukuk) ilişkilidir.
✅ Sonuç: Arkadaşa söz tutmak ahlak, satıcının dürüst davranması ise aynı zamanda bir hukuk kuralıdır. Fark, kuralın kaynağında ve yaptırım türündedir.