Soru:
Hz. Muhammed'in (s.a.v.) Kuran'ı açıklama yöntemlerinden biri de, genel bir hükmü daraltmak (tahsis) veya genel bir lafzı belirli bir anlamla sınırlandırmaktır. Aşağıdaki örnekte bu durumu nasıl açıklarsınız?
Kuran'da: "Hırsızlık yapan erkek ve kadının... ellerini kesin." (Mâide, 38) buyrulur.
Hz. Muhammed ise, belirli bir değerin altındaki çalınan mallar için bu cezayı uygulamamıştır.
Çözüm:
💡 Bu soru, Peygamberimizin Kuran'ı anlama ve uygulamadaki yetkisinin bir başka boyutunu, "tahsis/takyid"i (sınırlama/kayıtlama) ele alıyor.
- ➡️ Birinci Adım: Mâide Suresi'ndeki ayet, hırsızlık cezasını genel bir ifadeyle bildirir. "Hırsızlık yapan" ifadesi çok kapsayıcıdır.
- ➡️ İkinci Adım: Hz. Muhammed (s.a.v.), bu genel hükmü, uygulaması ve hadisleriyle açıklamış ve belirli şartlara bağlamıştır. Örneğin, cezanın uygulanabilmesi için çalınan malın belli bir değerin (nisap) üzerinde olması, malın korunan bir yerden (hirz) çalınmış olması gibi şartlar getirmiştir.
- ➡️ Üçüncü Adım: Bu, ayetin hükmünü iptal etmek değil, onun neyi kastettiğini ve nasıl uygulanacağını açıklamaktır. Yani, "el kesme" cezasının her türlü alıp götürme eylemi için değil, belirli ağırlıkta ve nitelikteki bir suç için geçerli olduğunu göstermiştir.
- ➡️ Dördüncü Adım: Bu açıklama, ceza hukukunun temel ilkelerinden olan orantılılık ve insaf ölçüsünü de gözetir. Küçük bir hırsızlıkla büyük bir hırsızlığın aynı cezaya tabi tutulmaması, Peygamberimizin adil yorumunun bir sonucudur.
✅ Sonuç olarak, bu örnek, Hz. Muhammed'in, Kuran'ın genel ifadelerini, hikmeti ve adalet ölçüsü çerçevesinde açıklayıp sınırlandırma yetkisini ve görevini göstermektedir.