Soru:
Toplumsal bütünleşmeyi sağlamada "işlevselcilik" ve "çatışma" kuramları nasıl farklılaşır? Her iki kuramın toplumsal bütünleşmeye bakışını karşılaştırarak açıklayınız.
Çözüm:
💡 Bu soru, iki temel sosyolojik kuramın toplumsal bütünleşme konusundaki zıt yaklaşımlarını anlamamızı istiyor.
- ➡️ Birinci Adım: İşlevselcilik Kuramı
İşlevselcilik (Emile Durkheim, Talcott Parsons), toplumu bir organizma olarak görür. Bu kurama göre:
- Toplumsal bütünleşme, toplumun farklı parçalarının (aile, eğitim, din, hukuk) uyum içinde çalışmasıyla sağlanır.
- Toplumsal düzen, ortak değerler, normlar ve uzlaşı üzerine kuruludur.
- Toplumsal kurumların her birinin toplumsal bütünlüğü ve istikrarı sürdürmede bir işlevi vardır.
Yani, işlevselcilik için bütünleşme doğal, arzu edilen ve sürekli hedeflenen bir durumdur.
- ➡️ İkinci Adım: Çatışma Kuramı
Çatışma Kuramı (Karl Marx, Max Weber) ise toplumu bir güç ve çıkar mücadelesi alanı olarak görür. Bu kurama göre:
- Toplumsal bütünleşme, geçici ve yüzeyseldir. Genellikle egemen sınıfın ideolojik baskısı (hegemonya) sonucu oluşur.
- Egemen sınıf, kendi çıkarlarını tüm toplumun çıkarı gibi göstererek bir sahte bütünleşme yaratır.
- Gerçek bütünleşme, ancak eşitsizliklerin ve sömürünün ortadan kalktığı bir toplumda mümkün olabilir.
Yani, çatışma kuramı için bütünleşme, altında her zaman bir gerilim ve çatışma potansiyeli barındırır.
✅ Sonuç olarak, işlevselcilik toplumsal bütünleşmeyi doğal ve olumlu bir süreç olarak görürken, çatışma kuramı onu yapay ve egemen grupların çıkarlarına hizmet eden bir durum olarak eleştirir.