Soru:
Bir biyoloji öğrencisi, klonlamanın etik boyutunu araştırmaktadır. Öğrenci, "Üreme amaçlı insan klonlaması neden birçok ülkede yasaklanmıştır veya sıkı denetim altındadır?" sorusuna yanıt arıyor.
Aşağıdaki seçeneklerden hangisi bu durumun en güçlü bilimsel/etik gerekçelerinden biri değildir?
- A) Klonlanmış bireylerde erken yaşlanma ve genetik bozukluk riskinin yüksek olması
- B) Klonlanmış bireyin kimlik ve bireysellik sorunu yaşama ihtimali
- C) Klonlama teknolojisinin maliyetinin çok yüksek olması
- D) İnsan gen havuzunun çeşitliliğinin azalması ve populasyonun hastalıklara karşı direncinin düşmesi tehlikesi
Çözüm:
💡 Soru, üreme amaçlı insan klonlamasının yasaklanma nedenlerini sorguluyor ve hangi seçeneğin bu yasaklar için en güçlü gerekçe olmadığını bulmamızı istiyor. Güçlü gerekçeler genellikle etik, biyolojik güvenlik ve toplumsal sonuçlarla ilgilidir.
- ➡️ Seçenekleri tek tek değerlendirelim:
- A) Güçlü bir bilimsel gerekçedir. Dolly adlı koyun gibi birçok klonlanmış hayvanda, hücrelerin erken yaşlandığı ve çeşitli sağlık sorunları gözlemlenmiştir. Bu riskler insanlar için kabul edilemez.
- B) Güçlü bir etik gerekçedir. Klonlanmış bir bireyin, kendisini "orijinalinin kopyası" olarak hissetmesi ve kimlik bunalımı yaşaması ciddi bir psikolojik ve etik sorundur.
- C) En güçlü gerekçe değildir. Maliyet, teknolojik bir engeldir ancak etik veya biyolojik riskler kadar temel bir yasaklama nedeni olarak görülmez. Teknoloji ilerledikçe maliyetler düşebilir, fakat etik çekinceler değişmez.
- D) Güçlü bir biyolojik/ekolojik gerekçedir. Genetik çeşitliliğin azalması, türün hastalıklara ve çevresel değişimlere karşı dayanıklılığını zayıflatır. Bu, uzun vadede insan populasyonu için ciddi bir tehdit oluşturur.
✅ Sonuç olarak, diğer seçenekler insan hayatının ve toplumun temel değerlerini ilgilendiren ciddi riskler içerirken, C seçeneği olan maliyet, göreceli olarak daha az kritik ve geçici bir engeldir.
