Soru:
Bir Müslüman'ın rızık endişesi taşımadan çalışması ne anlama gelir? Aşağıdaki iki durumu karşılaştırarak açıklayınız:
- Durum A: Ahmet Bey, "Rızkımı Allah verir" diyerek tüm gün evde oturuyor ve hiçbir iş aramıyor.
- Durum B: Mehmet Bey, "Rızkımı Allah'ın verdiğine inanıyorum, bu yüzden O'nun yarattığı sebeplere sarılıyorum" diyerek her gün düzenli olarak işine gidiyor ve elinden geleni yapıyor.
Çözüm:
💡 Bu iki durum, tevekkül kavramının doğru ve yanlış anlaşılması arasındaki farkı gösterir.
- ➡️ Durum A (Yanlış Anlayış - Tembellik): Ahmet Bey'in davranışı, tembelliği dine sarmalamaktan ibarettir. Gerçek tevekkül, sebebe sarıldıktan sonra Allah'a güvenmektir. Sebepsiz bir güven, tembellikten başka bir şey değildir.
- ➡️ Durum B (Doğru Anlayış - Çalışarak Tevekkül): Mehmet Bey, rızkın gerçek sahibinin Allah olduğunu bildiği için aşırı endişe ve strese kapılmaz. Ancak aynı zamanda, rızkı kazanmanın bir yolu olan çalışma sebebine de sımsıkı sarılır. Bu, "Deveni bağla, sonra Allah'a tevekkül et" hadisindeki öğüdün tam karşılığıdır.
✅ Sonuç: Rızık endişesi taşımamak, çalışmamak anlamına gelmez. Aksine, üzerine düşeni yaptıktan sonra sonucu Allah'tan bilmek ve O'na güvenmektir.