Bir varmış, bir yokmuş, yemyeşil bir vadinin ortasında, kökleri derinlere uzanan yaşlı bir çınar ağacı varmış. Bu çınar, yalnızca bir ağaç değil, tüm vadi için bir sığınak, bir hikaye anlatıcısı ve bir bilgeymiş. Onun dallarında kuşlar yuva kurar, gölgesinde çocuklar oynar, köklerinin etrafında ise rengarenk çiçekler açar dururmuş.
Günlerden bir gün, şiddetli bir fırtına patlak vermiş. Rüzgar öyle kuvvetli esiyormuş ki, vadideki genç ve gururlu bir selvi ağacı, "Ben tek başıma dimdik dururum, kimseye ihtiyacım yok!" diye bağırarak rüzgara meydan okumuş. Fırtına şiddetlendikçe, selvi inatla direnmiş ama sonunda, kökleri yeterince derin olmadığı için, güçlü bir rüzgar darbesiyle kökünden sökülüp yere yıkılmış.
Yaşlı çınar ise fırtınaya farklı karşılık vermiş. Dallarını ve yapraklarını esnetmiş, rüzgarın gücünü direnerek değil, uyum sağlayarak atlatmaya çalışmış. Asıl sırrı ise toprağın altındaymış. Çınarın kökleri, yıllar içinde o kadar güçlü ve birbirine dolanmış bir ağ örmüş ki, her biri diğerini destekliyormuş. Hiçbiri tek başına değil, hepsi birlikte ağacı ayakta tutuyormuş.
Fırtına dindikten sonra, vadideki diğer bitkiler ve hayvanlar, yıkılan selviye üzülmüş, ama ayakta kalan çınara hayranlıkla bakmışlar. Küçük bir sarmaşık, çınara sormuş: "Seni bu kadar güçlü kılan, bu korkunç fırtınadan sağ çıkaran nedir?"
Yaşlı çınar, yapraklarını hışırdatarak yanıt vermiş: "Ben tek bir ağaç değilim. Ben bir aileyim. Toprağın altındaki her kök, bir aile ferdim gibidir. Biri zayıf düştüğünde, diğeri onu destekler. Biri susadığında, diğeri suyu paylaşır. Sevgi, saygı ve dayanışmayla birbirine kenetlenmiş bu kökler olmasa, ben de çoktan rüzgara yenik düşerdim. Gücümüz, tek tek değil, hep birlikte oluşturduğumuz bağdan gelir."
Bu hikaye, ailenin hayatımızdaki rolünü bir metaforla anlatıyor. İşte bize fısıldadıkları:
Bu hikaye bize gösteriyor ki, aile sadece aynı çatıyı paylaştığımız insanlar değil, ruhumuzu besleyen, bizi biz yapan ve hayata karşı dimdik durmamızı sağlayan görünmez bağlardır. Onun değerini, ancak bir fırtına anında veya onun huzur verici gölgesinde dinlenirken gerçekten anlarız. O çınarın kökleri gibi, sevgiyle birbirine dolanmış bir aile bağı, dünyanın en güçlü temelidir.
... Ve o yaşlı çınar, köklerindeki ailesiyle birlikte, vadideki yaşamı izlemeye, yeni hikayeler biriktirmeye devam etmiş.