İstanbul Boğazı'nın en stratejik noktalarından birinde, Göksu Deresi'nin Boğaz'a döküldüğü yerde konumlanan Anadolu Hisarı, bugün Beykoz ilçesi sınırları içinde yer alıyor. Asya yakasında bulunan hisar, boğazın en dar noktalarından biri olan bu bölgede (yaklaşık 660 metre) inşa edilmiş. Karşısında, yıllar sonra inşa edilecek olan Rumeli Hisarı ile adeta bir "boğaz kilit noktası" oluşturuyor.
Anadolu Hisarı, Osmanlı Padişahı I. Bayezid (Yıldırım Bayezid) tarafından 1395 yılında yaptırıldı. İnşa edilme amacı, o dönemdeki en büyük hedef olan İstanbul'un (Konstantinopolis) kuşatılmasına hazırlık ve boğazdaki deniz trafiğinin kontrolünü ele geçirmekti.
Hisarın orijinal adı "Güzelce Hisar"dı. Ancak bulunduğu yakaya atfen zamanla "Anadolu Hisarı" olarak anılmaya başlandı. Burası, Osmanlı'nın Boğaz'da inşa ettiği ilk kale olma özelliğini taşıyor.
Hisar, bir iç kale ve bu kaleyi çevreleyen dış surlardan oluşur. Ana kule (kale), yüksek ve kalın duvarlarıyla dikkat çeker. İnşasında kireç taşı ve devşirme malzemeler kullanıldığı görülür. Göksu Deresi'nin denize aktığı noktaya hakim konumu, aynı zamanda bir iskele ve küçük bir liman işlevi görmesini sağlamıştır.
Anadolu Hisarı, sadece bir askeri yapı değil; bulunduğu semte adını veren, Göksu Deresi ve çevresiyle birlikte "mesire yeri" olarak ünlenen, tarih boyunca şairlere ve ressamlara ilham kaynağı olmuş bir kültür mirasıdır. Özellikle 18. ve 19. yüzyıllarda "Göksu Mesiresi" olarak anılan dönemde, İstanbul halkının gözde dinlenme noktalarından biri haline gelmiştir.
Sonuç olarak, Anadolu Hisarı, İstanbul'un fethine giden yolda atılmış çok önemli bir adımı temsil eder. Boğaz'ın sularına bakan bu sessiz bekçi, hem askeri dehası hem de zaman içinde kazandığı kültürel kimlikle, İstanbul'un tarihi dokusunun vazgeçilmez bir parçasıdır.