Ares, Yunan mitolojisinde savaşın, şiddetin, vahşetin ve kan dökülmesinin tanrısıdır. Roma mitolojisindeki karşılığı Mars'tır. Ancak Ares, Olimpos tanrıları arasında genellikle sevilmeyen ve dışlanan bir figürdür. Savaşın sadece yıkıcı ve acımasız yönünü temsil etmesi, onu diğer tanrılardan ayırır.
Ares, Zeus ve Hera'nın oğludur. Ancak, anne babasıyla olan ilişkisi pek de iyi değildir. Özellikle Hera, Ares'ten hoşlanmaz ve onu sürekli eleştirir. Ares'in birçok çocuğu olmuştur ve bu çocukların çoğu da savaşçı ve vahşi karakterleriyle tanınır.
Ares, güçlü, cesur ve acımasız bir savaşçıdır. Savaş alanında öfkeyle hareket eder ve kan dökmekten zevk alır. Mantıklı düşünmek yerine, içgüdülerine göre hareket etmesi, onu stratejik zekadan yoksun kılar. Sembolleri arasında mızrak, kalkan, miğfer, köpek ve akbaba bulunur.
Ares, birçok mitolojik hikayede yer alır, ancak genellikle kahramanların karşısında bir engel olarak tasvir edilir. Truva Savaşı'nda Truvalıların tarafını tutmuş ve Yunan kahramanlarıyla birçok kez karşı karşıya gelmiştir. Herakles'in (Herkül) on iki görevinde de Ares'le mücadele ettiği bilinir.
Ares, fiziksel olarak son derece güçlüdür ve savaş konusunda uzmandır. Ölümlü olmayan bir varlık olarak, yaralanabilir olsa da ölümsüzdür. Ancak, en büyük zayıflığı kontrolsüz öfkesi ve düşüncesizliğidir. Bu özellikleri, onu sık sık zor durumlara sokar ve diğer tanrılar tarafından alt edilmesine neden olur.
Ares, modern dünyada savaşın ve şiddetin sembolü olarak varlığını sürdürmektedir. Mitolojik hikayeler, sanat eserleri, edebiyat ve popüler kültürde sıkça karşımıza çıkar. Savaş tanrısı olarak, insanlığın karanlık yönlerini ve savaşın yıkıcı etkilerini hatırlatır.