Arıcılık, ipekböcekçiliği ve balıkçılık, insanlık tarihinin en eski geçim kaynaklarından ve tarımsal faaliyetlerinden üçüdür. Arıcılık, bal arılarının beslenmesi ve yönetilmesi yoluyla bal, polen, propolis ve arı sütü gibi değerli ürünlerin elde edilmesidir. İpekböcekçiliği ise, ipekböceği larvalarının (tırtıllarının) beslenip koza örmesi ve bu kozalardan doğal ipek lifinin çıkarılması işlemidir. Balıkçılık ise, sucul organizmaların, özellikle balıkların, doğal ortamlarından avlanması veya özel tesislerde yetiştirilmesini kapsayan geniş bir sektördür. Bu üç faaliyet de doğal kaynakları kullanarak hem gıda hem de ham madde üretir.
Bu sektörlerin her biri, kendine özgü bilgi, beceri ve yatırım gerektirir. Arıcılık, bitkilerin tozlaşmasına sağladığı katkıyla ekosistem için hayati öneme sahipken, aynı zamanda yüksek besin değerli bal ve diğer arı ürünlerini sunar. İpekböcekçiliği, tekstil endüstrisinin en değerli ve lüks doğal liflerinden biri olan ipeğin kaynağıdır. Balıkçılık ve su ürünleri yetiştiriciliği (akuakültür) ise, dünyanın önemli bir protein kaynağını oluşturur ve milyonlarca insanın geçimine destek olur. Sürdürülebilir şekilde yapıldığında, bu faaliyetler hem ekonomik kalkınmaya hem de gıda güvenliğine önemli katkılar sağlamaya devam etmektedir.
Arıcılık, bal arılarını özel kovanlarda besleyerek bal, balmumu, polen, arı sütü ve propolis gibi değerli ürünlerin elde edilmesidir. Bu faaliyet hem tarımsal üretime hem de ekolojik dengeye katkı sağlar.
İpekböcekçiliği, ipekböceği larvalarının (Bombyx mori) beslenerek doğal ipek lifi üretilmesidir. İpek, tekstil endüstrisinde yüksek değere sahiptir.
Balıkçılık, su kaynaklarından balık ve diğer su canlılarının avlanması veya yetiştirilmesidir. İnsan beslenmesi ve ekonomi için kritik öneme sahiptir.