Kurtuluş Savaşı'nın en kritik aşamalarından biri olan Batı Cephesi, düşmanla göğüs göğüse çarpışmaların yaşandığı, vatan toprağının savunulmasında hayati bir rol oynadığı cepheydi. Bu cephede kazanılacak zaferler, sadece askeri bir başarı değil, aynı zamanda yeni kurulacak Türk devletinin de kaderini belirleyecekti. Ancak, bu cephedeki ilk mücadeleler, düzensiz birliklerden oluşan Kuvayımilliye ile yürütülmekteydi. Zamanla, Kuvayımilliye'nin kahramanlıkları tartışılmaz olsa da, düşmanı kesin olarak durdurmak ve vatanı kurtarmak için daha organize ve disiplinli bir orduya ihtiyaç olduğu anlaşıldı.
Kuvayımilliye ruhu, işgal altındaki topraklarda direnişin sembolü olmuştu. Ancak, askeri disiplinden uzak, bölgesel ve dağınık bir yapıya sahip olması, uzun vadede başarıyı zorlaştırıyordu. İşte düzenli orduya geçişin temel nedenleri:
Bu nedenlerle, Mustafa Kemal Paşa önderliğinde düzenli bir ordunun kurulması kararlaştırıldı. Bu süreçte:
Düzenli ordunun kurulmasıyla birlikte, Kuvayımilliye birliklerinin de lağvedilmesi gündeme geldi. Bu karar, bazı Kuvayımilliye reisleri tarafından hoş karşılanmasa da, ordunun tek elden yönetilmesi ve disiplinin sağlanması için kaçınılmazdı.
Sonuç olarak, Batı Cephesi'nde düzenli ordunun kurulması ve Kuvayımilliye'nin kaldırılması, Kurtuluş Savaşı'nın seyrini değiştiren önemli bir dönüm noktası olmuştur. Bu sayede, daha disiplinli, organize ve güçlü bir ordu ile düşmana karşı zafer kazanılması mümkün olmuştur.