Buhar basıncı, kapalı bir kapta, sıvısıyla dengede olan buharın (gaz halindeki moleküllerin) uyguladığı basınca denir. Bu, sıvı moleküllerinin buharlaşma eğiliminin bir ölçüsüdür.
Bir sıvının yüzeyindeki moleküller sürekli hareket halindedir. Bu hareket sırasında, yüzeye yakın ve yeterli kinetik enerjiye sahip olan moleküller, sıvıdan koparak gaz fazına, yani buhar haline geçer. Buna buharlaşma denir. Kapalı bir kapta, buharlaşan moleküller kabın çeperlerine çarparak bir basınç oluşturur. İşte bu basınca buhar basıncı adı verilir.
Zamanla, gaz fazındaki moleküller soğuyarak veya kabın çeperlerine çarparak tekrar sıvı faza dönebilir. Buna yoğuşma denir. Bir süre sonra, birim zamanda buharlaşan ve yoğuşan molekül sayısı eşit hale gelir. Bu duruma dinamik denge denir ve bu andaki buhar basıncına ise denge buhar basıncı (veya doymuş buhar basıncı) adı verilir.
Bir sıvının kaynamaya başladığı an, sıvının buhar basıncının dış basınca (açık hava basıncı) eşit olduğu andır. Bu nedenle, yüksek buhar basıncına sahip sıvılar düşük sıcaklıklarda kaynar. Örneğin, dağlarda açık hava basıncı düşük olduğu için suyun kaynama noktası deniz seviyesine göre daha düşüktür.
💡 Özetle: Buhar basıncı, bir sıvının buharlaşma isteğinin bir göstergesidir. Sıcaklıkla artar ve sıvının doğasına (moleküller arası kuvvetlere) bağlıdır.