Anadolu mutfağı, her biri birbirinden lezzetli ve köklü yemek kültürlerine ev sahipliği yapar. Bu lezzetlerden biri olan Büryan Kebabı, özellikle Doğu Anadolu Bölgesi'nde ortaya çıkmış, ancak menşei konusunda iki şehir arasında tatlı bir rekabete neden olmuştur. Peki, bu eşsiz lezzet gerçekten nerenin? Gelin, bu sorunun cevabını birlikte arayalım.
Büryan, Farsça "biriyan" (kavrulmuş, kızartılmış) kelimesinden gelir. Özel bir pişirme tekniği ile hazırlanan bu kebabın en belirgin özelliği, kuyuda veya derin bir çukur fırında, odun ateşinde uzun süre pişirilmesidir. Genellikle erkek kuzu veya oğlak eti kullanılır. Et, bütün halde veya büyük parçalar halinde, tuzlandıktan sonra kuyuya asılır ve üzeri kapatılarak 6-8 saat arası pişmeye bırakılır. Bu yavaş pişirme yöntemi (slow cooking), etin içinin yumuşacık, dışının ise çıtır çıtır olmasını sağlar.
Her iki şehir de bu lezzetin anavatanı olduğunu iddia eder ve her iki iddianın da güçlü dayanakları vardır.
Aslında her iki şehrin iddiaları haklı temellere dayanır. Coğrafi yakınlık, benzer kültürel ve tarihi geçmiş, yemeğin her iki ilde de benzer tekniklerle yapılıyor olması, Büryan Kebabı'nın bu iki güzel şehrin ortak kültür mirası olduğunu gösterir. Tıpkı birçok Anadolu yemeğinde olduğu gibi, bu lezzet de bir bölgenin, hatta iki komşu şehrin ortak değeridir.
"Büryan Kebabı Bitlis'in mi, Siirt'in mi?" sorusunun tek bir cevabı yok. Bu lezzet, her iki şehrin de mutfak kimliğinin ayrılmaz bir parçasıdır. Belki de en doğrusu, bu tartışmanın keyfini çıkarıp, hem Bitlis'te hem de Siirt'te bu muhteşem kebabı deneyimlemek ve kendi tercihimizi yapmaktır. Anadolu'nun zengin mutfak kültürü içinde, böyle paylaşılamayan lezzetlerin varlığı, aslında ne kadar şanslı olduğumuzun bir göstergesidir.
Not: Hangisini denerseniz deneyin, yanında ayran veya şalgam suyu içmeyi ve bol soğan ile tüketmeyi unutmayın! Afiyet olsun.