Tarih sayfalarında yerini almış pek çok savaş vardır, ancak bazıları vardır ki yalnızca bir çarpışma olmanın ötesine geçer, bir milletin ruhunu, kimliğini ve geleceğini şekillendirir. İşte Çanakkale Savaşı da böyle bir destandır. "Çanakkale Geçilmez" sözü, yalnızca coğrafi bir gerçeği değil, Türk milletinin azmini, inancını ve vatan sevgisini ölümsüzleştiren bir sembol haline gelmiştir.
I. Dünya Savaşı'nın en kritep cephelerinden biri olan Çanakkale, İtilaf Devletleri'nin Rusya'ya yardım götürmek ve İstanbul'u ele geçirerek Osmanlı Devleti'ni savaş dışı bırakmak amacıyla açtığı bir cepheydi. Ancak onlar, karşılarında sadece bir ordu değil, vatanı için canını seve seve feda etmeye hazır bir milletin direniş ruhunu bulacaklardı.
🌊 Deniz Savaşları (18 Mart 1915): Dönemin en güçlü donanmaları Çanakkale Boğazı'na girdiğinde, dünya tarihinin seyrini değiştirecek bir direnişle karşılaştı. Nusret Mayın Gemisi'nin döşediği mayınlar ve kıyı bataryalarının isabetli atışları, "yenilmez" armadaların geçilemeyeceğini tüm dünyaya gösterdi.
🏔️ Kara Savaşları (25 Nisan 1915 - 9 Ocak 1916): Denizden geçemeyen düşman kuvvetleri, bu kez Gelibolu Yarımadası'na çıkarma yaptı. Ancak Conkbayırı'nda, Arıburnu'nda, Anafartalar'da ve daha nice cephede Mustafa Kemal'in dehası ve Mehmetçiğin fedakarlığı birleşerek tarihi bir destan yazdı.
Çanakkale Savaşı, yalnızca askeri bir zafer değil, aynı zamanda Türk milletinin yeniden doğuşunun simgesidir. Bu savaşta:
Çanakkale Destanı, edebiyatımızda ve sanatımızda derin izler bırakmıştır. Mehmet Akif Ersoy'un "Çanakkale Şehitlerine" adlı şiiri, bu destanın en güçlü ifadelerinden biridir. Ayrıca pek çok roman, hikaye, tiyatro oyunu ve film, bu büyük mücadeleyi farklı yönleriyle ele almıştır.
Çanakkale, yalnızca Türk tarihinin değil, dünya tarihinin de dönüm noktalarından biridir. Bu savaş, bir milletin varlığını korumak uğruna neleri göze alabileceğinin en çarpıcı örneğidir. "Çanakkale Geçilmez" sözü, sadece coğrafi bir gerçeği değil, Türk milletinin özgürlük ve bağımsızlık tutkusunun, inancının ve kararlılığının ifadesidir. Bugün bu topraklarda özgürce yaşıyorsak, bunu Çanakkale'de canlarını feda eden aziz şehitlerimize borçluyuz. Onların hatırası, Türk milletinin kalbinde sonsuza dek yaşayacak ve Çanakkale ruhu, gelecek nesillere ilham vermeye devam edecektir.