Kahve kültürünün en ikonik ve sevilen içeceklerinden biri olan Cappuccino, adeta bir sanat eseridir. Sadece bir kahve değil, espresso, sıcak süt ve süt köpüğünün mükemmel bir dengesidir. Peki, gerçek bir cappuccino nasıl olmalı ve onu bu kadar özel yapan o kadifemsi köpüğün sırrı nedir? Gelin birlikte keşfedelim.
İsmini, kahverengi cüppeleri (cappuccio) ile bilinen Capuchin keşişlerinden alır. Kahvenin renginin, keşişlerin giysilerinin rengini anımsatması nedeniyle bu isim verilmiştir. Geleneksel olarak İtalya'da sabah saatlerinde tüketilen, öğleden sonra sipariş edildiğinde şaşkın bakışlara maruz kalabileceğiniz bir içecektir.
Uluslararası standartlara (SCA) göre klasik bir cappuccino, üç eşit parçadan oluşur:
Köpük (microfoam), bir cappuccinoyu "iyi"den "harika"ya taşıyan unsurdur. İşte olması gereken özellikler:
Köpük, akışkan bir dondurma veya ıslak boya kıvamında olmalı. Aşırı sert, kuru ve kabarcıklı (macrofoam) olmamalı. Kaşıkla aldığınızda hafifçe süzülmeli, keskin bir tepe oluşturmamalı.
Yüzeyi ayna gibi parlak ve pürüzsüz olmalı. Büyük, gözle görülür hava kabarcıkları barındırmamalı. Bu, buharı doğru açıda ve doğru sürede uygulamanın sonucudur.
Dudaklarınıza değdiğinde yumuşak, kadifemsi bir his bırakmalı. Ağır veya su gibi değil, hafif bir krema dokusu sunmalı.
Kaliteli microfoam, baristanın kahve yüzeyinde latte art (kalp, rosetta) yapmasına izin verir. Köpük çok kalınsa veya sıvıyla karışmazsa, desen oluşmaz.
İyi köpük, kahve içildikçe yavaş yavaş çözülür ve son yuduma kadar aromayı taşır. İçeceği bitirdiğinizde, fincanın kenarlarında kalın bir köpük halkası ve az miktarda sıvı süt kalmalıdır.
Bu üçlü sıkça karıştırılır. Temel fark köpük oranı ve dokusudur:
Sonuç olarak, bir cappuccino, basit bir kahve değil, bir denge ve doku harikasıdır. Onu özel kılan, espresso ile buluşan o kadifemsi, parlak ve ıslak köpüktür. Bir sonraki cappuccino'nuzu yudumlarken, bu ince detaylara dikkat ederek deneyiminizi bir üst seviyeye taşıyabilirsiniz. Afiyet olsun!