Türk edebiyatının ve tiyatrosunun toplumsal gerçekçi çizgideki en önemli isimlerinden biri olan Cevat Fehmi Başkut, eserleriyle sadece dönemine değil, bugüne de ışık tutmaya devam ediyor. Özellikle "Buzlar Çözülmeden" oyunu, onun toplumsal meselelere olan duyarlılığını ve keskin gözlemciliğini en iyi yansıtan eserlerinden biridir. Gelin, bu değerli yazarın hayatına ve eserlerine birlikte göz atalım.
Cevat Fehmi Başkut, 1905 yılında Edirne'de dünyaya geldi. Gazetecilik mesleği, onun hayatının ve yazarlığının merkezinde yer aldı. Vakit, Son Saat ve Cumhuriyet gibi dönemin önemli gazetelerinde muhabirlikten yazı işleri müdürlüğüne kadar pek çok görev üstlendi. Bu deneyim, ona toplumun her kesimini yakından tanıma, sosyal değişimleri ve çatışmaları gözlemleme fırsatı verdi. Gözlemlediği bu insan manzaraları, daha sonra tiyatro oyunlarına canlı ve gerçekçi karakterler olarak yansıdı. Başkut, 15 Mayıs 1971 tarihinde İstanbul'da hayata veda etti.
Başkut, Türk tiyatrosunda toplumsal gerçekçilik akımının öncü temsilcilerindendir. Oyunlarında genellikle:
gibi temaları işlemiştir. Diyalogları son derece doğal, karakterleri ise son derece gerçekçi ve tanıdıktır. Seyirci, sahnede kendisinden veya çevresinden bir parça bulabilir.
Cevat Fehmi Başkut, özellikle tiyatro türünde verdiği eserlerle tanınır. İşte onun unutulmaz bazı yapıtları:
"Buzlar Çözülmeden", Başkut'un olgunluk dönemi eserlerindendir. Oyunda, taşra kasabasında yaşayan ve kasabanın "buzlarını" çözmeye, yani yerleşik düzeni, yobazlığı ve çıkarcılığı değiştirmeye çalışan idealist Kaymakam Bey'in mücadelesi anlatılır. Ancak karşısında, değişime direnen, dedikodu ve entrikalarla örülü bir kasaba gerçeği vardır. Oyun, ilerleme-direnç, idealizm-gerçekçilik ve birey-toplum çatışmalarını çok katmanlı bir şekilde işler. Adeta, toplumsal değişimin önündeki görünmez engelleri ve bu engellerin aslında insanların zihninde nasıl yer ettiğini gösterir. "Buzlar" hem kasabanın soğuk havasını, hem de insan ilişkilerindeki soğukluğu ve katılığı simgeler.
Cevat Fehmi Başkut, Türk tiyatrosunu gündelik hayatın içine çekmiş, sıradan insanın sorunlarını, özlemlerini ve ikilemlerini sahneye taşımıştır. Gazeteciliğin getirdiği akıcı ve sade dil, onun oyunlarının geniş kitlelerce anlaşılmasını ve sevilmesini sağlamıştır. Eserleri, Türkiye'nin 1940'lardan 1970'lere kadar geçirdiği sosyolojik dönüşümün edebi bir belgeseli niteliğindedir. "Buzlar Çözülmeden" de dahil olmak üzere pek çok oyunu, güncelliğini koruyarak günümüzde de sahnelenmeye devam etmektedir.
Sonuç olarak Cevat Fehmi Başkut, kalemiyle toplumun aynası olmayı başarmış, eleştirel bakışını her zaman insan sevgisi ve mizahla harmanlamış ölümsüz bir sanatçıdır.