Dersin Konusu: Siyaset Biliminin temel kavramlarından biri olan Demokrasinin tanımı, tarihsel kökeni, temel ilkeleri ve "halk egemenliği" ile olan ilişkisi.
Öğrenme Hedefleri: Bu ders notunun sonunda öğrenci; demokrasinin temel tanımını yapabilecek, temel ilkelerini sıralayabilecek ve halk egemenliği kavramını açıklayabilecektir.
Demokrasi, etimolojik olarak Eski Yunanca'daki "demos" (halk) ve "kratos" (iktidar, yönetim) kelimelerinin birleşiminden gelir. Kelime anlamıyla "halkın yönetimi" demektir.
Modern tanımıyla demokrasi, yönetme yetkisinin, belirli aralıklarla yapılan özgür ve adil seçimlerle halktan kaynaklandığı, temel hak ve özgürlüklerin anayasa ile güvence altına alındığı, çoğunluğun yönetimi ile azınlık haklarının dengelendiği bir siyasal sistemdir.
Demokratik bir sistemin işleyebilmesi için aşağıdaki ilkelerin bir arada bulunması esastır:
Demokrasinin bel kemiği olan bu ilke, egemenliğin (yönetme yetkisinin) bir kişiye (monarşi) veya belirli bir zümreye (oligarşi) değil, doğrudan doğruya halka ait olduğunu ifade eder.
Matematiksel bir benzetmeyle, temsili demokraside halkın iradesi, seçimler yoluyla temsilcilere aktarılır. Bu, bir tür yetki devri (\( W_{halk} \rightarrow W_{temsilci} \)) olarak düşünülebilir, ancak nihai egemenlik halkta kalır.
Demokrasi sadece "çoğunluğun yönetimi" değildir. Saf çoğunlukçuluk, "çoğunluğun tiranlığına" dönüşebilir. Bu nedenle gerçek bir demokrasi, çoğunluğun yönetim hakkını, azınlığın temel haklarının korunmasıyla dengeler. Anayasa mahkemeleri, bağımsız yargı ve insan hakları belgeleri bu dengeyi sağlamak içindir.
🔎 Tartışma Sorusu: Günümüzde dijital iletişim araçları, doğrudan demokrasi uygulamalarını yaygınlaştırabilir mi? Bunun riskleri ve fırsatları neler olabilir?