Yerin derinliklerindeki magmanın, yerkabuğu içerisinde yavaş yavaş soğuyarak katılaşması olayına derinlik volkanizması veya plütonizma denir. Bu süreç sonucu oluşan kayaçlara plütonik (derinlik) kayaçlar adı verilir. Yüzey volkanizmasından farklı olarak, burada magma yüzeye ulaşmaz ve çok yavaş soğuduğu için iri kristalli bir doku (örneğin granit) oluşturur. Bu yazıda, derinlik volkanizmasının başlıca şekilleri olan Batolit, Lakolit, Sill ve Dayk'ı inceleyeceğiz.
Magma, yer kabuğundaki zayıf hatlar boyunca ilerler ve çevre kayaçların (çevre taşı) arasına sokulur. Sokulumun şekli, magmanın miktarı, basıncı ve çevre kayaçların yapısına göre değişiklik gösterir. İşte bu sürecin dört temel ürünü:
En büyük ölçekli derinlik sokulumudur. Yüzlerce kilometre uzunlukta ve genişlikte, onlarca kilometre kalınlıkta devasa kütlelerdir. Genellikle dağ oluşumu (orojenez) kuşaklarının temelini oluştururlar. Üzerlerini örten kayaçlar aşındıkça yüzeyde geniş alanlar kaplayabilirler (örneğin: Granit).
Magmanın, yatay tabakalar arasına sokularak, üstteki tabakaları kubbe şeklinde yukarı doğru kıvırmasıyla oluşan mercek biçimli sokulumlardır. Tabanı düz, üst kısmı kubbe şeklindedir. Genellikle batolitlerden daha küçük ölçeklidirler.
Magmanın, yatay veya yataya yakın tabakalar arasına yine yatay olarak sokulması ve katılaşmasıyla oluşur. Çevreleyen tabakalara paralel uzanırlar. Kalınlıkları birkaç cm'den yüzlerce metreye kadar değişebilir. Bir "sill" oluşturabilmek için magmanın basıncının, üzerindeki tabakaların ağırlığını kaldıracak kadar yüksek olması gerekir.
Magmanın, yerkabuğundaki dikey veya dik açılı çatlakları doldurması ve katılaşmasıyla oluşan duvar şeklindeki sokulumlardır. Çevre kayaçların tabakalarını dikine keserler. Genellikle birkaç metre kalınlıkta, yüzlerce metre uzunlukta olurlar. Bir volkanik bölgede çok sayıda dayk görülebilir ve bunlar magmanın yüzeye çıktığı yolları gösterir.
Bu dört yapıyı ayırt etmenin en kolay yolu, şekilleri ve çevre kayaçlarla olan ilişkileridir:
Derinlik volkanizması, yerkabuğunun yapı taşlarını oluşturur ve aşınma sonucu bu yapılar gün yüzüne çıkarak ilginç ve görkemli jeomorfolojik şekiller meydana getirir. Bu şekilleri anlamak, bir bölgenin jeolojik geçmişini deşifre etmenin anahtarıdır.