Divan edebiyatı, zengin bir nazım (şiir) geleneğine sahiptir. Bu gelenek içinde, belirli konuları işlemek üzere şekillenmiş nazım türleri önemli bir yer tutar. Bu türler, genellikle kaside nazım şeklinin içinde, beyitler halinde ve belli bir amaçla yazılırdı. İşte en önemli beş nazım türü ve özellikleri:
Tevhid, Allah'ın birliğini, yüceliğini, kudretini ve her şeyin yaratıcısı olduğunu konu edinen şiirlerdir. Kelime anlamı "birlemek, bir olduğunu kabul etmek"tir. Genellikle kasidelerin giriş (nesib) bölümünden sonra gelir ve şair bu bölümde derin bir iman ve hayranlıkla Allah'ı över.
Münacaat, "fısıldamak, gizlice konuşmak" anlamına gelir. Şairin Allah'a yalvarışını, dua ve niyazını içten bir dille ifade ettiği şiirlerdir. Tevhid'den farkı, daha kişisel, içli ve yakarış tonunda olmasıdır. Allah ile kul arasındaki samimi bir diyalog gibidir.
Naat, Hz. Muhammed (S.A.V.)'i övmek, onun vasıflarını, mucizelerini ve üstün ahlakını anlatmak için yazılan şiirlerdir. "Övgü" anlamına gelir. Divan şairleri için en kutsal ve saygıdeğer nazım türlerinden biridir. Naatlarda Peygamber sevgisi, şefaat dileği ve ona duyulan özlem işlenir.
Mersiye, bir kişinin veya bir topluluğun ölümünden duyulan acıyı, üzüntüyü dile getiren ağıt şiirleridir. Genellikle ölen kişinin erdemleri, yaptıkları anlatılır ve ardından matem duygusu işlenir. Dini-tarihi olaylar (örn. Kerbela) için de yazılmıştır.
Methiye, devlet büyüklerini (padişah, sadrazam, şeyhülislam vb.), din veya tarikat ulularını övmek için yazılan şiirlerdir. "Övgü" manasına gelir. Kasidelerin asıl bölümünü oluşturur. Şair, bu şiirlerle hem övgüde bulunur hem de bir çeşit "caize" (hediye/ödül) almayı umardı.
Bu beş nazım türü, Divan şairinin dünyasında inanç, övgü ve yas gibi temel duyguları ifade etme aracı olmuştur. Hepsi kaside ile yazılabileceği gibi, müstakil şiirler halinde de olabilir. Bu türleri bilmek, bir Divan şiirini hem biçimsel hem de içeriksel olarak çözümlemek için anahtar niteliğindedir.