Günlük hayatımızın vazgeçilmez bir parçası olan elektromanyetizma, elektrik ve manyetizmanın birleşiminden oluşan, evrenin dört temel kuvvetinden biridir. Cep telefonlarımızdan Dünya'nın manyetik alanına, ışıktan radyo dalgalarına kadar her yerde karşımıza çıkan bu fiziksel fenomen, modern teknolojinin ve hatta yaşamın ta kendisinin temelini oluşturur.
Elektromanyetizma, elektrik yükleri arasındaki etkileşimi inceleyen fizik dalıdır. Durağan haldeki yükler elektrik alan, hareketli yükler ise hem elektrik hem de manyetik alan oluşturur. Bu iki alan, birbirinden ayrılamaz bir bütün oluşturur ve birlikte elektromanyetik alan olarak adlandırılır.
Elektrik ve manyetizmanın aynı fenomenin iki yüzü olduğu fikri, 19. yüzyılda şekillenmeye başladı.
Maxwell'in en büyük başarılarından biri, elektrik ve manyetik alanların birbirlerini sürekli olarak besleyerek uzayda dalga formunda yayılabileceğini göstermesiydi. Bu dalgaların hızı, hesapladığında bilinen ışık hızına (\( c \approx 3 \times 10^8 \) m/s) eşitti. Bu, ışığın aslında bir elektromanyetik dalga olduğunun kesin kanıtıydı.
Elektromanyetik spektrum, dalga boyu ve frekanslarına göre sıralanmış tüm EM dalga türlerini içerir:
Elektromanyetizma, modern dünyamızın temel taşıdır. Kullandığımız neredeyse tüm elektronik cihazlar bu prensiple çalışır:
Elektromanyetizma, elektrik ve manyetizmanın iç içe geçtiği, evreni anlamamızı sağlayan temel fiziksel kuvvetlerden biridir. Maxwell Denklemleri ile taçlandırılan bu teori, sadece mühendislik ve teknolojinin değil, aynı zamanda modern fiziğin ve kozmolojinin de temelini oluşturur. Işığın doğasını açıklayarak, bize evreni "görme" imkanı sunmuştur.